Siem Reap ve Angkor Wat Gezi Rehberi: Gezilecek Yerler ve Bilinmesi Gerekenler

Angkor Wat, seyahat etmeyi seven pek çok insanın olduğu gibi bizim de görülecek yerler listemizdeydi. Aslında hep Vietnam ve Kamboçya birlikte bir seyahat düşünmüştüm, turlar genelde o şekilde diye herhalde bilinçaltımda yer etmiş. 🙂 Bu yıl iki haftalık yıllık iznimiz için Tayland biletlerini aldıktan sonra, 15 günün içinden birkaç günü Kamboçya’ya ayırıp listemizde Angkor Wat’a bir çizik atalım dedik. Biliyorum hayatını dünya turuna adamış gezginler için 15 gün tek başına Tayland için bile çok kısa bir süre ama biz beyaz yakalılara 15 gün çok gibi geliyor ve birden fazla ülkeyi sığdırmaya çalışıyoruz bu kadarcık zamanın içine. Gezdik gördük döndük, tecrübelerimi ve izlenimlerimi tabi ki sizlerle de paylaşacağım. İşte size taze taze Siem Reap gezi rehberi! Siem Reap’ta gezilecek yerler, yapılacaklar ve Siem Reap’a gitmeden önce bilinmesi gereken her şey bu yazıda. 😉

Angkor Wat Gezi Rehberi

Siem Reap’a nasıl gidilir? Siem Reap Ulaşım

Biz Siem Reap’a Bangkok’tan Air Asia ile uçtuk, ardından da Siem Reap’tan Phuket’e uçtuk. Yani Tayland seyahatinize bizim gibi Angkor Wat’ı eklemek isterseniz ulaşım kolay. Türkiye’den Siem Reap’a şu anda(Ocak 2018) direkt uçuş yok bildiğim kadarıyla. Tayland, Singapur, Vietnam gibi ülkelerden aktarma yapmanız gerekiyor. Şehir içi ulaşım konusuna gelirsek tabi ki tuk tuklar pek çok Asya ülkesinde olduğu gibi burada da çok yaygın. Hatta burada o kadar fazla ve tuk tukçular sizi o kadar bunaltıyor ki üzerinde “No tuk tuk today & tomorrow” yazan tshirtler yapmışlar. 😀 Hava alanından şehre ulaşım için bile tuk tuk kullanıldığını çok gördük. Şehir küçük olduğu için siz de düşünebilirsiniz. Pek çok otelin ücretsiz transfer hizmeti de bulunuyor, rezervasyon yaptırırken sorup uçuş saatinize göre transferinizi önceden ayarlayabilirsiniz. Ayrıca şehirde motor kullanımı çok yaygın, kadın erkek herkes motorla geziyor hatta küçücük çocukların bile sırtlarında çanta üzerlerinde üniforma ile motor kullandıklarını çok gördük. Şehir fazla büyük olmadığı için rahatlıkla motor ya da bisiklet kiralamayı düşünebilirsiniz.

DSC_0545.JPG

Bu kesinlikle tasvip etmediğimiz bir ulaşım şekli sadece fotoğraf olarak güzel görünüyorlardı.

Siem Reap’a ne zaman gidilir? Siem Reap’ta ne kadar süre kalınır?

Siem Reap’ta yüksek sezon yani iklimin gezmek için en uygun olduğu zaman Kasım ile Mart ayları arası olarak gösteriliyor. Bu dönemde daha az yağış, daha az nem ve sıcak olduğu söyleniyor. Daha az sıcak denilince soğuk hava aklınıza gelmesin, tahammül edilebilir sıcaklık seviyesinden bahsediliyor. Biz Kasım ayının sonuna doğru gittik ve iki farklı günde ortalama birer saatlik ama çok yoğun yağmur gördük sadece, sıcaklık da Angkor Wat hariç çok idealdi gerçekten. Angkor Wat öğlen saatlerinde kavruluyordu. 🙂 Velhasıl, Siem Reap her zaman ziyaret edilebilir bir ülke yalnızca bu dönem dışında giderseniz, şansınıza göre bol yağış, bol nem ve çok sıcak ile karşılaşmaya hazır olun. Çok vakti olmayan, çalışan gezginlere Siem Reap için bence 3 gün oldukça yeterli bir süre. Bu sürede Angkor Wat’ın başlıca tapınaklarını gezebilir, Siem Reap’ta görülmesi gereken yerleri gezebilir ve hatta biraz da yerlisi gibi takılıp dinlenebilirsiniz. Aşağıda şehirde neler yapabileceğinizi anlatacağım, ona göre süreyi kısaltıp uzatmak size kalmış.

Angkor Wat Gezi Rehberi

Siem Reap’a gitmeden önce bilmeniz gerekenler

  • Kamboçya’ya girebilmek için vize gerekiyor, iyi haber şu ki vizeyi kapıdan alabiliyorsunuz. Vize ücreti kişi başı 30$ ve nakit olarak alıyorlar. Girişte bir başvuru formu dolduruyorsunuz, bir de pasaporta uygun fotoğraf isteniyor, yanınızda fotoğraf yoksa 2$ karşılığı hallediyorlar. İşlemler çok hızlı bir şekilde tıkır tıkır tamamlanıyor bu arada.
  • Kamboçya para birimi Riel ama sakın Riel almayın, Dolar her yerde geçiyor hatta Riel’den daha çok geçiyor denebilir. Hesap öderken, ya da tuk tuk kullanırken hep Dolar konuşuluyor. Yapmanız gereken tek şey yanınızda ufaklık Dolar bulundurmanız, çünkü para üstünü Riel ile verebiliyorlar. Biz otelimizden birlik, beşlik, onluk şekline bozdurmuştuk.
  • Kamboçya’ya giderken yaptırılması zorunlu bir aşı bulunmuyor fakat tedbir amaçlı yaptırabileceğiniz aşılar var. Biz herhangi bir aşı yaptırmadık ama tavsiye edilen aşılar nelerdir öğrenmek isterseniz  http://www.seyahatsagligi.gov.tr/Site/SaglikBilgisi/CAB adresinden kontrol edebilirsiniz.
  • Sinekler bazen can sıkıcı olabiliyor, hassasiyetiniz varsa mutlaka vücudunuza sürmek için sinkov tarzı bir sinek ilacı alın yanınıza.
  • Tabi ki pek çok ülkede olduğu gibi burada da pazarlık edin ve bir dükkanda sorduğunuz ürünü başka yerlere bakmadan almayın. Ben normalde biraz pazarlık özürlüyüm, tanesini 2$’a sattıkları magnetleri almadığımda kendi kendilerine 3 tanesi 1$’a kadar düşürünce anladım nasıl bir pazarlık yapmak gerektiğini.
  • Bazı yabancı bloglarda, hastalıktan ölmek istemiyorsanız Kamboçya’da suyu sakın ağzınıza sokmayın tarzı yorumlar okumuştum, tabi sonra unuttum. 🙂 Döndükten sonra bana dişlerinizi içme suyuyla mı fırçaladınız, duşu neyle aldınız tarzı sorular gelmeye başladı. Anladım ki böyle bir ünü varmış Kamboçya’nın gerçekten. Biz açıkçası suyu çeşmeden içmedik ama duş alırken veya diş fırçalarken normal çeşme suyunu kullandık ve herhangi bir sorun yaşamadık. Otelimizin oldukça düzgün bir yer olmasının etkisi olabilir, belki hostellerde vs. durum kötüdür bilemiyorum.
  • Drone konusu da bu seyahatte bana en çok sorulan sorulardan biriydi. Hava alanı girişinde drone ile ilgili herhangi bir sorun olmadı. Angkor Wat’ta drone uçurmanız normalde yasak ama illa orada uçurmalıyım diyorsanız özel izin almayı deneyebilirsiniz.

Öncelikle aklıma gelenler bunlar, bilmeniz gereken diğer şeyleri konusu geldikçe yazmaya devam edeceğim, sizin sorularınız varsa yorumlarda sorabilirsiniz.

DSC_0479.JPG

Siem Reap’ta nerede kalınır? Siem Reap konaklama önerisi

Siem Reap’ta çok uygun fiyata güzel otellerde kalabilirsiniz. Bizim otelimiz Hillocks Hotel & Spa da uygun fiyatlı ve beş yıldızlı bir oteldi. Otel hakkında detaylı tecrübemizi okumak isterseniz buraya buyurun. Okumaya üşenenlere kısaca yeşillikler içinde harika bir otel olduğunu, çalışanların ilgisinden ve otelden çok memnun kaldığımızı söyleyebilirim. Otelinizin merkeze kolayca ulaşılabilir olması önemli bence, çünkü Siem Reap’ta günlük hayatı yaşamak için merkezde vakit geçirmeniz gerekiyor. Bir de havuzlu bir otel seçmenizi tavsiye edeceğim çünkü özellikle Angkor Wat gezisinden sonra kendinizi sulara atmak istiyorsunuz. Bizim oteli herkese gözüm kapalı öneririm, rezervasyon yaptırmayı düşünürseniz şuraya tık tık!

Siem Reap’taki uygun konaklama alternatifleri için tıklayın.

Room3

Odamızın jakuzili bahçesi

Siem Reap’ta ne yapılır? Siem Reap gezilecek yerler ve yapılacaklar

Siem Reap’a 6 km uzaklıkta bulunan Angkor Wat, 12.yüzyılda Kral II. Suryavarman tarafından yaptırılmış kilometrelerce alana yayılmış bir tapınaklar bütünü. Bir günlük, üç günlük ve bir haftalık biletler ile kompleksi ziyaret edebiliyorsunuz. Biz zamanımız kısıtlı olduğu için bir günlük bilet aldık ve açık söyleyeyim bize yetti. Dünyanın en yüzeysel insanları gibi görünmek istemem ama art arda bir sürü tapınak görünce artık biraz birbirinin aynı gelmeye başlıyor ve ilk anda yaşadığınız büyülenme hissi git gide kayboluyor. Aşırı bir tarih ve tapınak merakınız yoksa bence size de bir gün yeterli olacaktır. Bir günlük giriş biletleri 37$, üç günlük 62$ ve bir haftalık 72$, kredi kartı ile ödeme kabul ediliyor. Önceki yıllarda günlük bilet 20$ iken 2017 Şubat ayında bilet fiyatlarına neredeyse %100 zam gelmiş, buna rağmen ziyaretçi sayısında herhangi bir azalma olmamışa benziyor. Biletinizi 16:45 sonrası aldığınız zaman o akşam günü batırmak için komplekse girebileceğinizi söylüyorlar, daha erken alırsanız giremezsiniz diyorlar, o yüzden 16:45 için bilet sırasına girip bekledik. Bence 16:45’i beklemenize gerek yok çünkü biletin üzerinde sadece ertesi günün tarihi yazıyor, alış saati vs. yok yani bileti daha erken de alsanız gün batımına gittiğinizde sizi içeri alırlar.

DSC_0942.JPG

Yılda yaklaşık dört milyon kişinin ziyaret ettiği tapınakları sakinken fotoğraflamak için sabah gün doğumunda gezmeye başlamak gerekiyor. Pek çok yerde Angkor Wat gün doğumu dünyanın en iyilerinden olarak gösteriliyor, bence değil. Gün doğumu tamamen şansınıza kalmış, çok kızıl bir gökyüzü ile de kaşılaşabilirsiniz bizim gibi normal geceden maviye dönen aşırı sıradan birine de denk gelebilirsiniz. Buna rağmen yine de Angkor Wat’a mutlaka gün doğumunda gitmenizi öneriyorum. Öyle çılgın bir gün batımına denk gelemesek de, o anı yaşamış olmak güzeldi. Hava henüz hiç aydınlanmamışken, kalabalıkla birlikte hep görmek istediğim o büyüleyici yapıya doğru yürümek benim için çok heyecan verici anlardı, midemde kelebekler uçuşuyordu resmen. Gün doğumu çekim noktasına gelince daha önce pek çok fotoğrafta gördüğüm çılgın turist yığınıyla karşılaştık. Yolun sol tarafı daha kalabalıktı o yüzden sağ tarafa geçtim ve kendime üçüncü sıradan bir yer buldum. Tripoduma makinemi yerleştirdim ve insanların arasından objektifi sokuşturup fotoğraf çekebilirim diye düşündüm. O sırada önümdeki iki sırayı oluşturan dört kişiyi bir arkadaşları çağırdı ve hop en öne geçtim, ay o an piyango çıkmış gibi sevindim vallahi. Sola gitsem muhtemelen 13.sıradan filan anca giriş yapardım ve o tarafın açısı daha iyi olsa da benim için sağ taraf yeterince güzeldi. Velhasıl, gün doğumuna çok beklentiyle gitmeyin ama yine de bu tecrübeyi yaşayın bence. Önceden otelinize bildirirseniz sabah siz çıkarken size bir kahvaltı kutusu hazırlayıp veriyorlar. Gün doğumu sonrası kahvaltınızı tapınakların orada edebiliyorsunuz.

Kamboçya gezi rehberi

Angkor Wat’a gün doğumunda gitmek, sadece bu tecrübeyi yaşamak için değil çılgın kalabalıklardan sıyrılıp rahat fotoğraf çekebilmek için de gerekli. Gün doğumu çok kalabalık olsa da kompleksin büyüklüğü nedeniyle o güruh çevreye yayılıyor ve istediğiniz yerde boş bir şekilde fotoğraflar çekebiliyorsunuz. Angkor Wat’taki tapınaklar gerçekten çok büyük bir alana yayılmış durumda, bir tapınaktan diğerine yürüyerek gitmeniz pek mümkün değil, bir araca ihtiyacınız var. Taksi, tuk tuk, motor veya bisikletlerle Angkor Wat’ı gezebilirsiniz. Biz otelimizden tuk tuk kiraladık, dışarıda gördüğünüz herhangi bir tuk tuk şöförüyle de anlaşabilirsiniz, dışarıdan ayarlarsanız peşin para vermemeniz öneriliyor. Otelden ayarlamak biraz daha pahalıya gelse de daha güvenilir ve ulaşılabilir olması nedeniyle bu yolu tercih ettik, ayrıca bahsettiğim fark sadece 5$ civarı. Sabah 5-5:30 arası yola çıktık ve sırasıyla Angkor Wat, Ta Prohm ve Ankor Thom’u gezdik, yani küçük tur olarak geçen bölümü tamamladık. Özellikle Tomb Raider ile ünlenen, dev ağaçların taşları çevrelediği Ta Prohm tapınağında, geç gittiğiniz taktirde 100-150 kişilik fotoğraf kuyrukları olabiliyormuş, biz ise bomboş fotoğrafladık. Tuk tuk şoförü sizi tapınağın bir girişinde bırakıyor, ve başka bir girişinde bekliyor, siz istediğiniz kadar gezip çıkışta onunla buluşuyorsunuz. Bu arada tapınakları gezerken detaylı bilgiler edinmek istiyorsanız kendinize özel rehberli tur ayarlayabiliyorsunuz, biz rehbere bağımlı olmayı pek sevmediğimizden tercih etmedik. Son olarak tapınaklarda kıyafet kısıtı olduğunu hatırlatayım, omuzların ve dizlerin kapalı olması bekleniyor.

Angkor Wat Gezi Rehberi

Siem Reap yalnızca Angkor Wat’tan ibaret değil elbet. Şehir merkezinde ve çevresinde gezip görebileceğiniz daha pek çok yer mevcut. Siem Reap’ta gezebileceğiniz başlıca yerleri saymaya çalışayım.

  • Siem Reap’ta hem gece hayatının hem de yeme içmenin adresi Pub Street‘e kesinlikle gitmelisiniz. Sağlı sollu restoranlar, barlar ve seyyar sokak yemekçilerini burada ve yan sokaklarında bulabilirsiniz.
  • Siem Reap’a gittiğinizde yapabileceğiniz bir diğer aktivite de Tonle Sap nehri üzerine kurulmuş yüzen köyleri ziyaret etmek. Burada tüm hayatını bu gölün üzerinde geçiren, hem yıkanma hem de tuvalet gibi tüm işlerini gölden sağlayan ailelerin hayatlarına tanık oluyorsunuz. Yalnız burada Angkor Wat’ın çektiği turistlerden faydalanmak üzerine kurulu bir düzen oluşturmuşlar. Bu aktivite için harcadığınız para oradaki yoksul halka hiçbir gelir sağlamıyor ve birileri bu işten fena halde para kazanıyor. Biraz turist tuzağı diyebileceğimiz, sizi kazıklamak için türlü oyunlar oynanan bir tur açıkçası.
  • Yukarıdaki yüzen köy ziyaretini yapmak istemezseniz, onun yerine merkeze daha yakın olan Lotus Farm yani lotus çiçeği çiftliklerini ziyaret edebilirsiniz. Ya da şehir içindeki Cambodia Landmine Museum yani mayın müzesini ya da War Museum Cambodia yani savaş müzesini gezebilirsiniz.
  • Kamboçya’da masaj en az Tayland’ta olduğu kadar popüler, üstelik daha ucuz. Özellikle tapınakları gezdikten sonra yorgunluktan bitmiş bünyenizi ayağa kaldırmak için hem rahatlatan hem esneten Khmer masajını denemenizi öneririm.

DSC_0612.JPG

Siem Reap’ta alışveriş: Siem Reap pazarları

Buralarda gece pazarları oldukça yaygın ve gerçekten çok başarılı. Her türlü alışverişinizi bu pazarlardan yapabilirsiniz. Bu pazarların en güzel yanı yemek alışverişinde değil ama özellikle kıyafet ve hediyelik eşya alışverişinde sonsuz pazarlık etme şansınızı olması. Ayrıca bu pazarlar yerel halkla kaynaşmak ve gözlem yapmak konusunda da gerçekten çok faydalı oluyor. Siem Reap’taki pazarların çoğu Pub Street çevresinde yer alıyor; Psar Chas Old Market, Night Market, Central Market, Siem Reap Art Center Market, Angkor Night Market gibi birbirine oldukça yakın farklı pazarlar var. Aynı gün içerisinde hepsine rahatlıkla uğrayabilirsiniz.

DSC_0915.JPG

Siem Reap yeme içme

Siem Reap’a gittiğinizde yemeden dönmemeniz gereken başlıca yiyecek Khmer mutfağının incisi Amok. Farklı çeşitleri yapılıyor olsa da orijinal Amok balık ile yapılıyor. Amok balığın adı değil köri benzeri Kamboçya’ya özgü bir baharatın adı. Bu yemeğe aromasını veren bir diğer tat ise üzerine dökülen hindistan cevizi sosu. Amok’un sunumu da kendine has, genellikle muz yapraklarından oluşturulan bir kase içinde servis ediliyor. Kahvaltıda sıklıkla yedikleri Nom banh chok denilen prinç şehriyelerinden oluşan tabak da denemeye değer. Onun dışında özellikle gece pazarlarında çeşit çeşit ismini bilmediğim sokak yemekleri satılıyor. Kokusunu sevdiklerinizin tadına bakmayı unutmayın.

DSC_0622.JPG

Siem Reap restoran önerileri

Kamboçya’da lokal yemekler dışında her bütçeye ve her ağız tadına uygun yemek bulmak mümkün. Restoranlar genelde Pub Street boyunca sıralanmış olsa da bazı güzel restoranlar için biraz daha dışarı açılmanız gerekiyor. Biz ilk iki akşam, Pub Street üzerindeki The Red Piano ve Khmer Family Restaurant‘ta uluslararası mutfaktan yemekler denedik ve memnun kaldık ama çok özel diyebileceğim bir şey yemedik. Amok yemeğini otelimizin restoranında denemiştik ve çok başarılı bulmuştuk. Ayrıca sokaktaki seyyar satıcılardan, pazarlardan da ufak tefek birkaç tadım yaptık. Son akşam yemeğimizde ise Asya’daki en iyi ilk 25 restoran arasında gösterilen, Siem Reap’ın en iyi restoranı diyebileceğim Damnak Lounge Fine Dining‘teydik. İşte bu gerçekten çok özel bir yemekti. Burada detaylandırmıyorum, restoran tecrübemizi merak edenler şuradan okuyabilirler.

DSC_0851

Siem Reap gece hayatı ve bar önerileri

Yazının üst kısımlarında bahsettiğim üzere Siem Reap’ta gece hayatının kalbi Pub Street’te atıyor. Buradaki en popüler barlardan biri de esprili ismiyle öne çıkan Angkor What? Bar. En çoşkulu görünen bir diğer Pub Street barı ise Temple Bar idi. Yine Pub Street civarlarında yer alan, geleneksel bir ahşap ev içindeki Asana Bar da rahat koltuklara yayılarak bir şeyler içmek isteyenler için çok keyifli bir yer. Bence en eğlenceli olan yer ise Pub Street’i kesen sokaklada yer alan tuk tuk barlardı. Tuktuklarda renkli ışıklandırmalarla diskomasyon bir ortama yaratmışlar, önlerine birkaç sandalye atmışlar ve bara çevirmişler. Bir de hepsinde birer lap top bulunuyor, içki içenler kendi şarkılarını seçip çalıyorlar. Ben de tabi ki hemen Türkçe bir şeyler seçip Siem Reap sokaklarında bangır bangır çaldırdım. 😀 As bayrakları as as! 😛

DSC_0920.JPG

Siem Reap’ı biz gerçekten çok samimi bulduk ve çok sevdik. Bangkok’un kalabalığından, gökdelenlerinden sonra yemyeşil ve küçük oluşu bizim gönlümüzü çaldı sanırım. Angkor Wat’ı bir gün görmeyi hayal ediyorsanız, en yakın Asya seyahatinize mutlaka burayı da dahil edin. Birkaç gün ayırmanız yeterli, pişman olmayacağınıza eminim. Benim yazmadığım merak ettiğiniz bir şeyler varsa lütfen yorum olarak bırakın, herkes faydalansın. Seyahatimizin Tayland kısmı ile ilgili yazılara da bakmayı unutmayın.

Phuket Gezi Rehberi: Gezilecek Yerler ve Yapılacaklar

Phi Phi Gezi Rehberi: Gezilecek Yerler, Yapılacaklar ve Bilinmesi Gerekenler

Instagram’daki Siem Reap paylaşımlarıma #hohhoyytcambodia hashtag’inden ulaşabilirsiniz.

Gelecek yazılarımdan haberdar olmak ve önümüzdeki seyahatlerden bol fotoğraf için beni takip etmeyi unutmayın! 😉

Instagram: hohhoyyt

Facebook: hohhoyyt

 

 

hohhoyyt

Merhaba, ben Deniz Tarhan. Yazılımcıyım, dalarım, kayarım, yemek yaparım, hayal kurarım, seyahat ederim, fotoğraf çekerim, tiyatro severim. Eşine ve oğluna aşık bir anneyim. En büyük CimBom!

You may also like...

Bir Cevap Yazın

BORN TO LAUGH sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et