by Roma, bence Avrupa’nın en büyüleyici şehri. Antik çağlardan beri insanlık tarihine yön vermiş, mimarisi, sanatı ve muazzam tarihi mirasıyla Roma, zamanda yolculuğa çıkmış hissi veriyor. Roma’yı gezmek, her köşesinde farklı bir hikaye bulunan bir açık hava müzesini dolaşmak gibi diyebilirim. Roma gezilecek yerler rehberimde, hem kaçırmamanız gereken başlıca yerleri hem de Roma’nın gizli kalmış büyüleyici köşelerini paylaşacağım. en sonunda 4 günlük hazır gezi rotası paylaşacağım, iyi okumalar.
Roma’da nerede ne yenir, en güzel restoranlar, kafeler ve barlar için Roma Yeme İçme Rehberi yazımı mutlaka okuyun. 😉
Roma’da konaklama için bölge ve otel seçiminizi yapmadan önce de mutlaka Roma’da Nerede Kalınır? yazımı okumanızı öneririm.
Roma’ya gitmeden önce bilmeniz gereken her şey için Roma Gezi Rehberi – Bilmeniz Gerekenler yazım sizi bekliyor.
Roma Gezilecek Yerler
Önce Roma’da mutlaka gidilmesi gereken başlıca yerleri, daha sonra da az bilinen ama görmeye değer yerleri paylaşacağım.
Roma’da Gezilecek Başlıca Turistik Yerler
Pantheon: Roma’nın kalbinde yer alan yapı, dünyanın en iyi korunmuş Antik Roma yapılarından biri olarak kabul ediliyor. Pantheon’un kubbesi, tüm zamanların en büyük beton kubbelerinden biri ve tam ortasında gökyüzüne açılan bir boşluk var. Eskiden giriş ücretsizdi ama 2024 itibarıyla 5€ giriş ücreti koymuşlar. Her ayın ilk Pazar günü ise giriş ücretsiz, aklınızda olsun.
Chiesa di Sant’Ignazio di Loyola: İgnatius of Loyola’ya adanmış olan kilise 1626’da tamamlanmış. Andrea Pozzo tarafından yapılan göz alıcı tavan freskleri ile ünlü, bu freskler tavanda sanki kubbe varmış gibi üç boyutlu bir illüzyon sunuyor. Burası yere konulan ve tavandaki muhteşem eserle selfie çekilmenizi sağlayan ayna ile sosyal medyada oldukça meşhur oldu. Şimdi bu işi ticarete dökmüşler, ayna normalde buğulu duruyor, 1€ atınca açılıyor. Bizim 50 kuruş ile de çalıştığını söylediler ama ben denemedim. Ayrıca inanılmaz bir kuyruk oluyor, sabah erken gitmeye çalışın.
Trevi Fountain: Roma’nın en ünlü çeşmesi ve Barok dönemin en görkemli örneklerinden biri burası. Trevi Çeşmesi’ne para atmanın, bir gün Roma’ya geri dönüşü garanti ettiğine dair bir inanış var, kimisi de genel dilek diliyor. Burayı boş yakalamak için sabahın kör saatinde orada olmak gerek, yoksa her zaman çok kalabalık oluyor. Pazartesi ve Cuma sabahları para temizliği yaptıkları için yine boş oluyor ama tabi yakınına giremiyorsunuz. Buradan yıllık 1.5 milyon € civarı para toplanıyormuş. Bu arada akşam ışıklandırılmış haliyle de görmenizi tavsiye ederim.
Spanish Steps: Roma’nın en ikonik merdivenleri olan İspanyol Merdivenleri, Piazza di Spagna’da yer alıyor. Bahar aylarında çiçeklerle süsleniyor ve gerçekten muhteşem fotoğraflar çıkıyor. Merdivenlerin yukarısındaki Trinita dei Monti kilisesine çıkarsanız şehrin panoramik manzarasını izleyebilirsiniz. Eskiden pakket pizza veya makarna alıp bu merdivenlerde oturarak yerdik. Şimdi yasaklanmış, cezası var. Fotoğraf çekilmek için herkes kısa süreli oturuyor ama sanırım uzun oturmaya müdahale ediyorlar.
Villa Borghese & Galleria Borghese: Roma’nın en büyük parklarından biri olan Villa Borghese, şehrin yoğun temposundan kaçıp doğayla iç içe olmak isteyenler için ideal bir lokasyon. Parkın içinde yer alan Galleria Borghese, Bernini, Caravaggio ve Titian gibi ustaların eserlerini barındıran bir sanat galerisi olarak hizmet veriyor. Giriş 13€.
Terrazza del Pincio: Piazza del Popolo’nun üzerinde yer alan bu teras Roma’nın en etkileyici manzaralarından birine sahip. Gün batımında buraya mutlaka gidin, muhteşem oluyor.
Colosseum: Antik Roma’nın en ikonik simgelerinden biri olan Kolezyum, gladyatör dövüşlerinin ve diğer bazı gösterilerin yapıldığı devasa bir amfi tiyatro. Burası dğnyanın yeni 7 harikasından biri. Colosseum, zaman içinde çeşitli doğal afetlere maruz kalmış olmasına rağmen, hala büyüleyici güzelliğini ve heybetini koruyor. Giriş ücreti 18€, her ayın ilk Pazar günü ücretsiz.
Roman Forum & Palatine Hill: Burası Antik Roma’nın siyasi, ticari ve dini yaşamının kalbiymiş. Şu anda önemli yapıları ve kalıntıları barındıran bir açık hava müzesi. Hemen yanında yer alan Palatine tepesi ise Roma şehrinin kurulduğu yer olarak biliniyor. Kolezyum giriş bileti buraları da gezmenize imkan sağlıyor.
Campidoglio: Michelangelo tarafından tasarlanan Kapitolin Tepesi, Roma’nın en önemli yedi tepesinden biri. Bu alanda şu an Roma’nın Kapitolin Müzeleri yer alıyor, burada antik sanat eserleri ve heykeller sergileniyor.
Jewish Ghetto: Yahudi Mahallesi Roma’nın canlı bölgelerinden biri, sokaklarında dolaşıp fotoğraf çekebilir ya da renkli butik ve mekanları ziyaret edebilirsiniz.
Bocca della Verita: Mouth of Truth, Santa Maria in Cosmedin Kilisesi’nin avlusunda yer alıyor. Efsaneye göre, bu mermer maskın yalan söyleyenlerin elini ısıracağına inanılıyormuş .Gerçekte maskenin arkasında kılıcıyla bir cellat saklanıyormuş. Audrey Hepburn ve Gregory Peck’in başrollerini paylaştığı “Roman Holiday” filmi sayesinde dünya çapında meşhur olmuş.
Tiber nehri ve Tiber adası: Roma’yı boydan boya geçen Tiber Nehri boyunca yürüyüş yapmak oldukça keyifli oluyor. Tiber Nehri içindeki Tiber Adasında eski bir kilise ve hastane var.
Trastevere: Roma’nın en sevilen mahallelerinden biri olan Trastevere, dar sokakları, renkli binaları ve canlı atmosferi ile ünlü, tam fotoğraflık. Bu mahallede çok güzel kafe, bar ve restoranlar var ayrıca.
Vatikan Müzeleri: Dünyanın en küçük ülkesi Vatikan’ı ziyaret etmek istersiniz diye düşünüyorum. Buradaki müzeler dünyanın en önemli sanat koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapıyorr. Sadece sanatseverler için değil, tarih ve kültür meraklıları için de mutlaka gezilmesi gereken bir yer. Bileti online almanızı tavsiye ederim, inanılmaz bilet kuyrukları oluyor çünkü. Biletler 20€, online alırsanız 5€ hizmet bedeli var. Her yın son Pazar günü giriş ücretsiz.
Sistine Şapeli: Michelangelo’nun muhteşem tavan freskleri ve “Son Yargı (Kıymet Günü)” duvar resmi ile dünyanın en ünlü dini yerlerinden biri burası. Papa IV. Sixtus tarafından 15. yüzyılın sonunda inşa ettirilen şapel, Katolik dünyasının en kutsal ritüellerinden biri olan Papayı yani Vatikan kralını seçme toplantılarının(konklav) gerçekleştirildiği yer olduğu için de önemli. Vatikan biletinin içine dahil giriş.
St. Peter’s Bazalikası: Hristiyan dünyasının en büyük ve en önemli kilisesi, Aziz Petrus’un mezarının üzerine inşa edilmiş. Bazilikanın içini gezmek ücretsiz ama meşhur Vatikan manzarasını görmek için kubbesine çıkmak ücretli, merdivenle 8€, asansörle 10€.
Castel Sant’Angelo Kalesi: Tiber Nehri’nin kıyısında yer alan Castel Sant’Angelo, Roma İmparatoru Hadrian’ın aile mozolesi olarak M.S. 135 yılında inşa edilmiş. Kalenin terasından Roma’nın güzeş manzaralarını izleyebilirsiniz. Ayrıca, kale içerisindeki müzede, askeri tarih üzerine koleksiyonlar sergileniyor. Giriş ücreti 12€.
Campo de Fiori: Gündüzleri renkli bir pazarın kurulduğu meydan, akşamları barlar, restoranlar ve kafelerin dolmasıyla yine canlı bir hal alıyor. Campo de’ Fiori, “çiçekler alanı” anlamına geliyor ve adını 15. yüzyılda burada bulunan çiçek tarlalarından alıyor.
Piazza Navona: Roma’nın en ünlü ve en güzel meydanı burası diyebilirim Bernini’nin ünlü Dört Nehir Çeşmesi burada bulunuyor. Bir sürü kafe ve restoran var, burada bir mola verebilirsiniz Meydandaki sokak sanatçılarından resim alabilirsiniz.
Roma’da Kalabalıklardan Uzak Alternatif Yerler
Chiesa del Gesu: Cizvit tarikatının ana kilisesi olarak biliniyor ve kurucusu Aziz Ignatius Loyola’nın mezarına ev sahipliği yapıyor. İçi gerçekten büyüleyici ve buraya da selfie çekmek için bir ayna koymuşlar, sıra olmuyor ve ücret de yok, aklınızda olsun.
Chiesa Santa Maria dell’Orto: İçi büyüleyici kiliselerden bir tanesi ve hiç kimse yoktu resmen gittiğimde, buraya da minnoş bir selfie aynası koymuşlar, yine ücretsiz. 🙂
Galleria Sciarra: Hafta içi mesai saatlerinde açık olan, duvarları resimlerle süslü harika bir avlu.
Galleria Doria Pamphilj: Pamphilj aile koleksiyonunun sergilendiği, harika salonları olan küçük bir saray.
Galleria Colonna Museo e Pinacoteca: Bu da Colonna ailesinin sanat koleksiyonunun bulunduğu küçük ama büyüleyici bir saray.
Camerette di Sant’Ignazio di Loyola: Andrea Pozzo’nun freskleri ile süslenmiş harika bir koridor.
Ostiense: Bu mahalle, sokak sanatıyla kaplı duvarları, yeni yeni açılan mekanlarıyla öne çıkıyor.
Quartiere Coppede: Art Nouveau, Yunan, Gotik, Barok ve Ortaçağ sanatından unsurların karışımı mimarisiyle öne çıkan bir mahalle
Monti: Monti, Roma’nın en eski mahallelerinden biri. Dar sokakları, butik dükkanları, vintage mağazaları ve sanat galerileri ile bohem bir atmosfere sahip. Trastevere’den sonra benim için en favori mahallelerden biri diyebilirim.
Testaccio: Bu mahallede Roma mutfağının en iyi örneklerini sunan lokal restoran ve tavernalar yer alıyor. Ayrıca, gece hayatı için de popüler bir bölge.
Knights of Malta Keyhole: Aventine Tepesi’nde yer alan Malta Şövalyeleri Tarikatı’na ait bir mülk burası. Kapısındaki anahtar deliğinden baktığınızda, St. Peter’s Bazilikası’nın kubbesini bir çerçeve içinde görebiliyorsunuz, oldukça fotojenik bir görüntü.
Cestius Piramidi: Piramit şeklindeki bu yapı, Gaius Cestius için M.Ö. 12 yılında bir mezar olarak yapılmış ve Misir’in Roma imparatorlugu’na katilmasindan sonra Roma toplumunda görülen Misir kültürünün etkisini yansitiyor. Testaccio ve Ostiense mahallelerinin sınırında yer alıyor.
4 Günlük Roma Gezi Rotası
Roma’ya ilk defa gidecekler için gün gün hazır gezi rotasını aşağıdaki şekilde hazırladım. Birbirlerine yakın olan yerleri aynı güne topladım. Özellikle ilk 3 gün epey dolu dolu programlar oldu. Daha yavaş gezmek isterseniz gün sayınıza ve daha çok önemsediğiniz yerlere göre elbette rotaları değiştirebilirsiniz.
Roma Gezi Rotası 1. Gün
Pantheon, Chiesa di Sant’Ignazio di Loyola, Doria Pamphili Gallery veya Galleria Colonna, Galleria Sciarra, Trevi Fountain, Spanish Steps, Via del Corso, Villa Borghese & Galleria Borghese, Quartiere Coppede, Terrazza del Pincio
Roma Gezi Rotası 2. Gün
Colosseum, Roman Forum & Palatine Hill, Monti, Campidoglio, Chiesa del Gesu, Camerette di Sant’Ignazio di Loyola, Jewish Ghetto, Bocca della Verita, Tiber nehri, Trastevere, Chiesa Santa Maria dell’Orto
Roma Gezi Rotası 3. Gün
Vatikan Müzeleri, Sistine Şapeli, St. Peter’s Bazalikası, Castel Sant’Angelo Kalesi, Piazza Navona, Campo de Fiori
Roma Gezi Rotası 4. Gün
Ostiense, Cestius Piramidi, Testaccio, Knights of Malta Keyhole
Umarım Roma Gezilecek Yerler yazım size faydalı olur ve güzel bir Roma gezi rotası yaparsınız. Benim atladığım bir şeyler olabilir, sormak istediğiniz başka şeyler varsa lütfen yorum olarak bırakın. Sizin ekstra önerileriniz varsa onları da yorumlara beklerim. Size şimdiden iyi tatiller!
Daha iyi içerikler üretebilmem için soru, eleştiri ve beğenilerinizi yorum olarak bekliyorum.
Gelecek yazılarımdan haberdar olmak ve daha fazla fotoğraf için beni takip etmeyi unutmayın!
Instagram: hohhoyyt
Tiktok: deniz.tarhan
Youtube: hohhoyyt
Facebook: hohhoyyt
