Macera dolu Amerika – Los Angeles

Eşimle geçtiğimiz yaz düğün öncesi kafamızı dağıtmak için Amerika’ya gittik. İkimiz de çok seyahat eden tipler olmamıza rağmen bu yaşımıza kadar Amerika’ya gitmemiştik. Amerika vizesi alırken biraz stres olduk hatta çünkü çevremizde vize alamayanlar vardı, ama hiç de korktuğumuz gibi olmadı. Son derece sempatik konsolosluk görevlilerine denk geldik ve doğru düzgün soru bile sormadan, pasaport ve başvuru formu dışında bir belge istemeden vizelerimiz onaylandı. Uçak biletlerimizi 2 ay kala aldık ve cidden oldukça pahalıya geldi 🙁 5-6 ay önceden almakta fayda var. Bu tatil hem bize bir ön balayı oldu hem de nikahımızı Las Vegas’ta kıyıp geldik. 🙂 Las Vegas’ta nikah kıyma ve Türkiye’de geçerli kılma hakkında tek bir Türkçe kaynak bulamadığım için bir başka yazıda bu süreci ayrıca anlattım. Unutulmaz bir nikah istiyorsanız, bana göre Las Vegas çok iyi bir seçim! Bizim rotamız Los Angeles ile başladı, Las Vegas ve San Diego ile devam etti. 11 günde bu 3 şehri doya doya gezdiğimizi söyleyebilirim. Tabi gönül isterdi ki Los Angeles’ta aylarca hatta yıllarca kalalım, bayıldık biz. Bu post’ta tek başına Los Angeles’tan bahsetmek istiyorum.

DSC_0029

Otelimize karar vermeden önce Los Angeles ile ilgili çok fazla yazı okuduk ve kesinlikle sahile yakın olmamız gerektiğine karar verdik. Los Angeles’ta nerede kalırsanız kalın illa diğer tüm bölgelere araç ile gitmeniz gerekecek. O yüzden araba kullanmadığınız zamanlarda en çok nerede vakit geçirmek istiyorsanız orada olmanızı tavsiye ediyorum. Biz sörf yapma ihtimalimiz ve bize uygun olduğunu düşündüğümüz bohemliği sebebiyle Venice Beach ile Santa Monica arasında bir bölgede denize sıfır Venice Beach Suites & Hotel‘de kaldık ve seçimimizden hiç pişman olmadık. Los Angeles’a 6 gün ayırdık ve bunun yalnızca 3 günü için araba kiraladık. Geri kalan günlerde bisiklet kullandık, bir de Universal Stüdyoları’na giderken taksiye bindik. Araba kiraları çok uygun ve hava da çok güzel olduğu için cabrio bir Ford Mustang tercih ettik. Üstü açık araba sahil şehirleri için bence en mantıklısı, özellikle Malibu’ya giderken uçuş uçuş çok keyif almıştık. GPS dahil kiralama yaptık ve çok rahat ettik.

GOPR0067

Malibu’ya gittiğinizde biraz hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz, ama doğru yerlere giderseniz güzel bir gün geçirirsiniz mutlaka. Biz Paradise Cove diye bir yere gittik ve orayı çok sevdik, o yüzden size de tavsiye etmek istiyorum. Hem plajı güzel hem de restoranı. Restoranın meşhur Paella’sından yedik ve bayıldık. Yalnız bu Paella resmen 4-5 kişilik, biz ikimiz tıka basa yediğimiz halde kalanlardan 2 büyük tabak da paket yapıldı, bunları da dönüşte evsizlere ikram ettik, çok mutlu oldular 🙂 Bu arada her zamanki gibi gözüm bir yandan diğer masalara gidenlerdeydi, enfes gözüküyordu her şey.

GOPR0080

Biz akşama kadar burada takılmıştık, akşam biraz serin oluyor, yanınıza kalın bir şeyler de almanızı tavsiye ederim. Mekanın lounge sandalyelerinde birer içecekle günü bitirmek de çok keyifliydi.

GOPR0089

Los Angeles’a gitmişken mutlaka Universal Studios yaparsınız diye düşünüyorum, oranın detaylarına pek girmeye gerek duymuyorum ama sabahtan gidip akşam üstüne kadar çok eğlendiğimizi ve kesinlikle Front of Line denilen öncelikli biletlerden almanın çok faydalı olduğunu belirtmek istiyorum.

DSC_0547

Bir de her yerde görebileceğiniz, Forrest Gump filminden bildiğimiz Bubba Gump‘a burada gitme fırsatı bulduk, şehirde çok fazla olduğu için lezzet beklentim düşüktü açıkçası ama bayıldım yediğimiz her şeye. Tabi ki bir Forrest hatırası fotosu çekmeden ayrılmıyoruz 🙂

DSC_0613

Eğer sahilde kalırsanız, bir gün bisiklet kiralayıp sahilde geze geze vakit geçirmenizi öneriyorum. Biz bisiklet kiraladağımız gün Santa Monica’yı da gezmiştik. Pazar gününe denk geldiği için çok kalabalıktı ve dönme dolaba binemedik ama harika bir restoran keşfettik. Hemen o restorandan bahsetmeliyim. Ivy at the Shore isimli bu restoran, Santa Monica iskelesinden ayrılıp merkeze doğru ilerlerken dışını kaplayan pembe çiçekleriyle mutlaka dikkatinizi çekecektir. Son derece sempatik dekorasyonu ve her yerine kondurulmuş mis gibi kokan çiçekleriyle beni hemen yakaladı. Çok sıcak bir yer, içimi mutluluk kaplamıştı resmen orada otururken 🙂

image (1)

Mekanın bahçesi de var ve biz bahçede oturmayı tercih ettik. Soframız, tabaklar, her şey çok ciciydi. Değişik yemek seçenekleri var, mutlaka kendinize uygun bir şeyler bulursunuz.

image (2)

Benim sevdiğim yerlerden biri de Abbot Kinney oldu. Sağlı sollu butik dükkanları ve güzel kafeleriyle uğranması gereken bir yer olduğunu düşünüyorum. Sahile yürüme mesafesinde olduğu için bizim kahvaltılarımızın adresi oldu bu cadde. Bir de çok güzel graffitiler vardı fotoğraflık.

DSC_1184

Ev dekorasyon, deri ve giyime dair çok cici dükkanlar keşfettik burada. Alışveriş yapmadan dönmek pek mümkün değil. Bu sokakta bir de TOMS markasının içinde cafe olan bir mağazası vardı, orayı da beğendim.

IMG_0301

Güne fresh bir başlangıç yapmak isteyenlere kahvaltı için tavsiye edeceğim mekan, Kreation adındaki tamamen organik ürünler bulabileceğiniz bir yer. Hem satış  yapılıyor, hem de oturup bir şeyler yiyebiliyorsunuz. Biz hem kahvaltımızı hem de ortamı çok beğendik.

IMG_0302

Abbot Kinney’e gelmişken buraya çok yakın olan Venice kanallarını da bir ziyaret etmenizi tavsiye ederim. Venice Beach’e adını veren de bu kanallar sanıyorum. Aşırı tatlı evler var. Burada güzel fotoğraflar yakalayabilirsiniz.

GOPR0371

Beverly Hills tarafına da mutlaka gidersiniz zaten, bu bölgede güzel evler, lüks arabalar ve dizilerde, filmlerde gördüğünüz sokakları gezmiş olacaksınız, çok yazacak bir şey yok bana kalırsa. ama meşhur cupcakeçi Sprinkles’ı mutlaka ziyaret etmenizi tavsiye ederim. Sprinkles ATM’inden mis gibi kokular eşliğinde sımsıcak cupcakelerinizi beklerken sabırsızlığınız artacak, ilk ısırığı aldığınız anda da bayılacaksınız.

DSC_0105

Los Angeles’a gitmişken mutlaka vakit ayırmanız gereken şeylerden biri de alışveriş tabi ki. Birçok markanın oldukça indirimli ürünlerini bulabilirsiniz. Gitmeden önce online olarak indirim kuponlarını alırsanız ekstra karlı çıkarsınız.http://www.premiumoutlets.com/ adresinden kuponlarınızı basabilirsiniz. Biz Los Angeles’a 40 dk kadar uzaklıktaki Camarillo Premium Outlets’e gitmeyi tercih ettik, gayet başarılı bulduk ve oldukça sağlam bir alışveriş yaptık 🙂 Outlet’in çok yakınında yine meşhur bir fastfood zinciri olan In-N-Out Burger‘de yeme fırsatı bulduk. Methini çok duymuştuk ve cidden haklıymışlar, baya lezzetliydi.

DSC_0118

Los Angeles gezi rehberim bu kadar, diğer şehirler için sizi buraya alalım 😉

Beni facebook ve instagramdan takip edebilirsiniz.

hohhoyyt

Merhaba, ben Deniz Tarhan. Yazılımcıyım, dalarım, kayarım, yemek yaparım, hayal kurarım, seyahat ederim, fotoğraf çekerim, tiyatro severim. Eşine ve oğluna aşık bir anneyim. En büyük CimBom!

You may also like...

1 Response

  1. Mart 16, 2016

    […] Macera dolu Amerika – Los Angeles […]

Bir Cevap Yazın

BORN TO LAUGH sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et