Afrika’da safari planımız içine, farklı bitki örtüsü ve hayvanlar görebilmek için Masai Mara dışında bir yer daha eklemek istiyordum. Kenya sınırları içerisinde en güzel görünen doğal park Nakuru idi, o yüzden burayı tercih ettim. İlk olarak inanılmaz flamingo fotoğraflarıyla gönlümü çaldı, sonrasında beyaz gergedan görme şansının yüksek olduğunu öğrendim ve Nakuru Gölü’nü rotamıza ekledim. Ancak ne yazık ki gölde hayat yavaş yavaş tükenmeye başlamış ve bölgede eskisi kadar flamingo kalmamış. Sadece çok uzaktan birkaç flamingo grubu görebildik. O enfes fotoğrafların çekildiği sahnelere şahit olamadık. Masai Mara kadar yoğun bir vahşi hayvan popülasyonu olmasa da güzel bir safari deneyimiydi.

Büyük Rift Vadisi

Balık Gözü objektifle çekilmiş fotoğraf mağduru ben ve arkamda zebralar ile impalalar

Gergedanların fotoğrafını çekerken
Nairobi hava alanından, yaklaşık 3 saat süren gayet düzgün bir yol sonrası parka varıyorsunuz. Burası elektrikli tellerle çevrelenmiş, yani hayvanların dışarı çıkması mümkün değil. Nairobi hava alanına vardığımızda gece 3 civarıydı. Tekko Tours‘dan rehberimiz bizi alanda karşıladı ve aracımızda sabah 6’ya kadar uyuduk. 🙂 Yolu, girişi, çıkışı derken en fazla bir saat uyuma fırsatı bulabileceğimiz için otel ayarlamak mantıksız geldi. Aracımız bize özel olduğu için gayet konforlu bir şekilde mışıl mışıl uyuduk. Yol üzerinde 9600 kmlik büyüklüğü ile İsrail’den Mozambik’e kadar uzanan Büyük Rift Vadisi‘ne yukarıdan bakmak için bir mola verdik. İnternette 6000 km deniyor ama orada bize verilen bilgi bu şekildeydi. Mola verdiğimiz yerde bir de hediyelik eşyacı vardı ve sonradan durduğumuz yerlerdekine göre fiyatları daha uygundu bilginiz olsun.

Sarova Lion Hill’deki odamızın verandasından görüntümüz

Sarova Lion Hill havuz alanı

Sarova Lion Hill yemek alanı
Otelimiz Sarova Lion Hill idi ve rehberimizin dediğine göre bu parktaki en iyi otelmiş. Bazı oteller parkın dışında konuşlanmış durumda, turunuzu ayarlarken size sunulan oteller için bu bilgiyi sormanızı tavsiye ederim. Biz otelimizden gayet memnun kaldık açıkçası. Odamız ağaçlar arasında uzaktan göl manzaralıydı ve verandamızda geçirdiğimiz saatler gerçekten çok huzurluydu. Odadan her çıktığımızda odayı temizlenmiş buluyorduk. Akşam yemeğinden döndüğümüzde de yatağımızın çevresindeki cibinliği açmışlardı. Yani hizmetten memnun kaldık. Yemekleri de çok başarılıydı. Açık büfe olmasına rağmen, et ve balığı istediğiniz şekilde pişirtme imkanınız bulunuyor. Otelin gayet güzel bir havuzu da var ve akşamüstü safari öncesi biraz vaktiniz oluyor, haliniz varsa bu zamanı biraz yüzerek değerlendirebilirsiniz.
Nakuru’daki uygun konaklama alternatifleri için tıklayın.

Babun

Zebra

Beş büyükten biri – Bufalo
Biz otele vardığımızda henüz giriş saatimiz gelmediği için direkt safariye çıktık. Bir sürü babun, zebra, bufalo ve ceylan gördük. Gölün içindeki ölü ağaçlar çok etkileyiciydi. Safariden döndüğümüzde öğle yemeği saati gelmişti. Yemeğimizi yedikten sonra akşam üstü 16:00 civarlarına kadar dinlendik. Akşam üstü safarimiz oldukça verimli geçti. Birkaç farklı yerde beyaz gergedan ve bir kere de siyah gergedan gördük. Ayrıca buranın doğası Masai Mara’daki çoraklığın aksine oldukça güzel, o yüzden çok güzel fotoğraflar veriyor. Harika kuşlar vardı ama flamingolar gerçekten çok seyrek ve uzaktılar. Bizdeki 400 mm lens yakınlaştırmaya yetmedi yani öyle söyleyeyim. 🙁 Lake Nakuru maceramız genel hatlarıyla bu şekilde geçti. Çok geçmeden Masai Mara yazısı da bol fotoğraflı olarak yayında olacak. Yeni yazılardan haberdar olmak için blogu takip etmenizi öneririm. Safari valizinde neler olması gerektiğiyle ilgili yazım için buraya, seyahat hazırlıklarımızın detayı için buraya tık tık. 😉

Uganda’nın ulusal kuşu Taçlı Turna

Ceylan

Nakuru Gölü’ndeki ölü ağaçlar

Gökkuzgun

Beş büyükten biri – Gergedan (üstünde asalak kuşlar var)
Fotoğraflar harika çok beğendim.
Çok teşekkürler 🙋🏻