Hindistan Notları

Çok uzun zamandır Hindistan’a gitmek istiyordum ve geçtiğimiz Ekim ayında eşimle ve 2 arkadaşımızla gitme fırsatımız oldu. Bizim gözümüzle Hindistan’dan notlar paylaşmak istiyorum. Uçak biletlerimizi millerle almıştık, ve millerle Hindistan’da düzgün tarihlerde sadece Bombay’a yer bulduğumuz için gezimize oradan başladık. Bu arada millerle aldığım uçak biletleri arasında en düşük vergi ödediğim yer oldu Bombay, çok avantajlıydı yani. Gitmeden önce çok duymuştum, şehrin bir kokusu olduğunu, gerçekten hava alanına iner inmez kesif bir koku duymaya başlıyorsunuz ve Bombay’da olduğunuzu hissediyorsunuz. Otel olarak Trident Nariman Point‘te kaldık. Şehir merkezinde, Marine Drive üzerindeydi ve her yönden çok memnun ayrıldık. Bombay’da mutlaka görülmesi gereken bir yer varsa o da Elephant Island bence. Tabi ki yaklaşık 3 gün boyunca şehri gezdik dolaştık ama aklımızda kalan asıl yer burası oldu. Burada mağara içlerinde tapınaklar, alışveriş edebileceğiniz sağlı sollu tezgahlar ve çokça maymun var. Adaya ulaşmak için Gate of India’ya gidip buradan teknelere biniyorsunuz.

DSC_0055

Yemek için biz popüler cafeleri ve otelimizin restoranını tercih ettik. Leopold Cafe, Shantaram isimli Bombay’da geçen bir kitapta bahsedildiği için oldukça meşhur. Uluslararası bir mekan olduğu için Hindistan’da kırmızı et yiyebileceğiniz nadir yerlerden diyebilirim. Buradaki bir diğer meşhur yer de Cafe Mondegar. Çok cici bir mekan ve burayla ilgili hediyelik eşya alma şansınız var. Bu ikisi de turistlere bolca rastlayacağınız yerlerden. Hindistan’a ilk vardığımızda sanırım biraz tedirgin olduğumuzdan Bombay’da etnik mekanlar denemekten kaçındık ama zaten gezmek çok zaman aldığı için yemeği o kadar önemsemedik. Prince of Wales Museum ve Chhatrapati Shivaji Terminali gittiğimiz diğer yerlerden. Alışveriş için çok çeşitli tekstil ürünleri ve her türlü ıvır zıvır bulabileceğiniz Crawford Market’i ve Colaba bölgesini tavsiye ederim.

DSC_0217

Bombay’dan Indigo hava yolları ile Delhi’ye geçtik. Delhi’de de görülecek oldukça fazla yer var. Biz burada otelimiz aracılığıyla rehberli ve şoförlü bir araç kiraladık ve çok rahat ettik. Otel tercihimiz The Metropolitan Hotel & Spa New Delhi oldu. En çok hoşumuza giden yerler Qutub Minar ve Hümayun Türbesi oldu. Kısıtlı vaktiniz varsa bu ikisine öncelik vermenizi tavsiye ederim.

DSC_0496

Bunun dışında RedFord, Lotus tapınağı, Jama Masjid, Chandni Chowk ve Gate of Delhi de görülecek yerler arasında. Jama Masjid’e girerken ayakkabılarınızı çıkartıp giriyorsunuz ve üstünüze de giymek için uzun bir şeyler kiralıyorlar. Rehberimiz bizi zaman yettiğince her yere götürmeye çalıştı. Gandhi müzesi gittiğimizde kapalı olduğu için gezemedik. Alışveriş için birkaç yere gittik ama en başarılısı kesinlikle JanPath idi bize göre, burada saatlerce alışveriş yaptık. Bu arada sokaklarda yaşayan çok fazla aile var, Bombay’da da bu şekildeydi.

DSC_0225Delhi’de güzel bir restorana gitme fırsatı bulduk, hemen burayı önermek istiyorum, ismi Lazeez Affaire ve rehberimizin söylediğine göre bulunduğu bölge zenginlerin yaşadığı bir yermiş. Bu restoranın hemen altında da alışveriş yapılabilecek çok güzel birkaç dükkan bulunuyor, giderseniz bir göz atın derim.

image1

Atıştırmalıklarımız oldukça lezzetliydi, yalnız ana yemek olarak kırmızı et bu restoranda bulunmuyor ama tavuğun her çeşit pişirilmişini bulabilirsiniz. 🙂 Biz de hepimiz farklı bir versiyon sipariş edip birbirimizden tadına baktık. Hepsi farklı baharatlarla hazırlanmış ve oldukça güzellerdi.

image2

Delhi’de kaldığımız otelden 4 günlük şoförlü ve büyük bir araba kiralayarak seyahatimize devam ettik. Gittiğimiz her şehirde bize bir rehber de sağladılar, Hindistan şartları için oldukça konforlu yolculuklar geçirdiğimizi söyleyebilirim ancak yollarda çok trafik oluyor. Yol boyunca da birçok enstantane ile karşılaşıyorsunuz. İnsanların birçoğu kamyonlarda tıklım tıkış seyahat ediyor.

DSC_0759

Yolculuğumuzun ilk durağı Agra idi. Trafik nedeniyle çok geç ulaşabilidğimiz Agra’da ancak Taj Mahal’i ziyaret edebildik ama pek üzüldüğümü söyleyemem. İçinden geçerken gördüğümüz kadarıyla Agra’dan nefret ettiğimi rahatlıkla söyleyebilirim. Taj Mahal olmasa buraya kadar gitmenin bence hiç anlamı yok, 1 geceden fazla zaman ayırmanızı önermem açıkçası. Taj Mahal güzeldi fakat çok kalabalıktı. Akşam yemeğimizi de buranın en güzel oteli The Oberoi Amarvilas içindeki Bellevue adlı restoranda yedik ve çok başarılı bulduk.

DSC_0648

Agra’dan ayrıldıktan sonra yabancı seyahat bloglarında çok övüldüğü için rotamızı Pushkar’a çevirdik.Burası yaratıcı tanrı Brahma’nın tapınağının bulunduğu şehir ve bazı sitelerde anlata anlata bitirememişler. Ben de bu yazılara kanıp gitmek istedim ama herkesi de oraya kadar sürüklediğime pişman oldum. Tapınak, Hindistan’da gördüğümüz en çirkin tapınaktı ve merdivenlerinde inekler yayılmışken biz çıplak ayakla girmek zorundaydık. Fotoğraf çekmek de yasak olduğundan bu hayal kırıklığımı şu an ispatlayamıyorum ama şahsen gitmenizi tavsiye etmem. Burada da bir sürü alışveriş yapılacak dükkan var. Bir de göl kıyısında yıkanmaya gelen insanları fotoğraflayabilirsiniz. Şehir merkezinde yaklaşık 1 saat kaldık sanıyorum, çünkü yapacak başka bir şey bulamadık açıkçası biz.

DSC_0781

Pushkar’a dair en güzel şey otelimizdi ama o da şehir merkezine 4 km uzaklıktaydı. Olur da gitmekte ısrar ederseniz merkezde bir otelde kalmak yerine bu otelde kalmanızı tavsiye ederim. Aynı zamanda bir spa oteli olduğu için masajımızı da yaptırdık ve yol yorgunluğumuzu attık. Otelin adı Ananta Spa & Resorts idi, booking.com’daki puanından çok daha fazlasını hak ettiğini söyleyebilirim.

DSC_0789

Geldik gezimizin son durağı olan Jaipur’a. Buradaki otelimiz Country Inn & Suites by Carlson idi. Jaipur’da kesinlikle gidilmesi gereken ilk yer Amber Kalesi ve Sarayı. Amber sarayına çıkarken jiplerle ya da fillere çıkabiliyorsunuz, hayvanları bu şekilde kullanmalarını tasvip etmiyoruz, o yüzden jipleri tercih etmeniz daha iyi olur. Saray’ın içi oldukça büyük ve gezmek zaman alıyor. Taj Mahal’den daha çok beğendim ben açıkçası ama duvarlarındaki değerli taşların yağmalanmış olması sarayı değersizleştirmiş. Burada görülmesi gereken diğer yerler Jantar Mantar ve Hawa Mahal bana göre. Alışveriş için şehir merkezine gitmeniz yeterli, bir sürü dükkan var. Burada da baya bir alışveriş yapmıştık.Hindistan’la ilgili son olarak birkaç şey söylemek istiyorum. Bence seyahati seven herkesin listesine alması gereken bir ülke ancak gerçekten rahatsız edici boyutta kalabalık olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Trafik de berbat ve korna sesleri bazen insanı çıldırma noktasına getiriyor. Ama insanı yakalayan bir şeyleri var ülkenin. Ruhani desem çok klişe olacak nedir bilmiyorum, siz gittiğinizde belki tam adını koyarsınız. İyi eğlenceler! 😉

Beni facebook ve instagramdan takip edebilirsiniz.

hohhoyyt

Merhaba, ben Deniz Tarhan. Yazılımcıyım, dalarım, kayarım, yemek yaparım, hayal kurarım, seyahat ederim, fotoğraf çekerim, tiyatro severim. Eşine ve oğluna aşık bir anneyim. En büyük CimBom!

You may also like...

1 Response

  1. Ekim 16, 2017

    […] Hindistan Notları […]

Bir Cevap Yazın

BORN TO LAUGH sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et