Kandy, Ella Gezilecek Yerler ve Muhteşem Tren Yolculuğu

1.5 ay süren Asya rotamızı çok isteyip de bir türlü gidemediğim ülkelere ayırdım. Sri Lanka da içimde kalan yerlerden biriydi. Özellikle Ella trenine binmek kesinlikle bu yıl mutlaka yapmak istediklerim arasında yer alıyordu. Neyse ki yılın son aylarında bu hayalime kavuştum. Özellikle son yıllarda iyice popülerleşen Ella trenine Kandy’den bindim. Bu yazıda da hem Kandy, hem Ella, hem de tren yolculuğuna dair tüm tecrübelerimizi ve bildiklerimizi aktaracağım. Hazırsanız başlıyorum, işte size Kandy Ella treni gezi notlarım.

Kandy Ella Ulaşım ve Muhteşem Ella Treni Yolculuğu

Bu yazıda muhtemelen en çok merak edilen kısım bu olacak. Doğu Ekspresi gibi bilet ve yer bulmanın zor olduğu bu tren yolculuğu gitmeden önce üzerimde çok büyük stres yaratmıştı. Nedenini şimdi baştan anlatacağım. Bu trende üç sınıf vagon tipi bulunuyor. Birinci sınıf vagonlar klimalı olanlar, haliyle bunlarda camlar kapalı ve o meşhur sarkmalı etmeli fotoğrafları çekmek çok zor. İkinci ve üçüncü sınıf vagonlar arasındaki farkı ise pek anlamadım ama bunlarda camlar açık ve istediğiniz gibi hem kapılardan hem pencerelerden fotoğraflar çekebiliyorsunuz. Şimdi buradaki sıkıntı şu; ikinci ve üçüncü sınıf vagonlarda yer garantili bilet alabilmeniz için yaklaşık 1,5 ay önceden şu adresten başvuru yapmanız gerekiyor. Yoksa yer garantili biletler tükenmiş oluyor, bulamıyorsunuz. Ben yolda olduğum için kafamda aşağı yukarı tarihler olsa da netlik kazanmamıştı hiçbiri. Sri Lanka’ya uçuş biletimizi bile gitmeden 2-3 gün önce almıştım yani öyle düşünün. Hal böyleyken tren biletlerinin peşine de düşemedim tabi. Trene bilet bulamamak gibi bir durum söz konusu değil ama oturacak yer bulamama ihtimali var.

En güzel manzaraları gün ışığında görmek için trenin Kandy garına uğradığı sabah saatlerini tercih etmek gerek. Birincisi 8:47’de , ikincisi ise 11:10’da Kandy’den kalkıyor. Aslında bu trenler Colombo’dan geliyor, Colombo havaalanına daha yakın, eğer ülkenin Kuzey’ine gitmeyecekseniz bütçe açısından direkt trenle Colombo’dan başlanabilir. Kandy’de kaldığımız otelimiz çok güzel olduğundan sabahın köründe ayrılmak istemedim ve 11:10 treniyle gitmeye karar verdim. Bu arada otel çalışanları elimde eşyalar ve çocukla yer bulmamın çok zor olacağını, sabah trenini de denememin iyi olabileceğini söylediler. Ben zaten onlarca yazı okuyup fotoğraf görmüştüm herkesin üst üste gittiğine dair, iyice bir korku aldı beni. Yol da az değil yani 7 saat sürüyor, sürekli çocukla ayakta ve tıklım tıkış nasıl giderim diye kara kara düşünmeye başladım. Yine de sabah erkenden gitmedim ve kaderime razı oldum. Sonra gittim tren garına ikinci sınıftan bilet alıyorum, görevli beni gördü ve işin çok zor dedi. Yer kapmak için savaşmak zorundasın ama senin elinde eşyalar ve çocuk var, nasıl yer kapacaksın dedi. Ay benim stres seviyem iyice arttı, heyecanlandım filan gerçekten kafamada planlar yapıyorum. Valizleri bırakırım Ada’yı kucağıma alıp hurra girerim içeri, yer kapıp Ada’yı yatırırım koltuklara sonra valizleri alırım filan sürekli kafamda nasıl saldıracağım dönüyor saçma sapan. 😀

Trenin gelmesine son 15 dk kalmışken yanımıza bir adam yaklaştı ve o da işimin ne kadar zor olduğunu filan anlattı, ardından da istersem bana yer bulabileceğini söyledi. Ay dedim karaborsa bilet var herhalde, harika olur ya dedim. Bu arada Ada için bilet parası almamışlardı, yetişkin için ikinci sınıf tren bileti de 350 LKR = 2$ idi. Yanımıza gelen adam 1000 LKR verirsen sana yer bulurum dedi. 1000$ = 5.5$ ediyor yani benden 10000LKR istese de ben üstümdeki stres yüküyle ona ok diyeceğim zaten. 😀 Velhasıl, bu gitti geldi, o sırada tren de gelmeye başladı, bu tamam ben halledicem merak etme dedi. Bilet milet yok ortada, neyini halledecek ya diyorum ben de kendi kendime. Tren yanımıza yanaştı ve bu hemen benim en büyük valizi alıp trenin açık camlarından içeri sokup boş koltuğa yerleştirdi, biz de koştuk hemen yerimize oturduk. Yani adam bize yer kapmak için istemiş parayı. Ben de verdim helali hoş olsun yani yer buldu mu buldu. 🙂 Bu hikayeyi anlatma sebebim belki sizin de bu taktik işinize yarar diye açıkçası. Bu arada yerimizi üçüncü sınıf vagonda kapmıştı ama ikinci sınıf biletle üçe de girebildiğiniz için sıkıntı yok. Biletler kontrol ediliyor bu arada. Vagonda hemen hemen herkes yerli halktandı, birkaç tanecik turist vardı sadece. Bizim karşımızda da yerel halktan iki kız oturuyordu. Bir durak sonra tren durdu ve o da ne, trenin yarısı boşaldı neredeyse, ben şok. 🙂 Bizim gittiğimiz dönem muson dönemiydi (her ne kadar tüm seyahati günlük güneşlik geçirsek de) yani düşük sezondu, bir de hafta içiydi. Bu ikisi sayesinde sanırım boştu tren ama bilet gişesindeki adam ve oteldekiler yer bulamayacağımızı düşünmüştü. Belki tamamen benim şansımdır bilemiyorum. 🙂 Velhasıl karşılıklı üçlü koltuklara yayıldık biz, hatta Ada’cığım yolun üçte ikisini uyuyarak geçirdi. Bu her zaman böyle olmayabilir o yüzden siz yine ya önceden biletlerinizi alın ya da valizi camdan sokma taktiğini uygulayın. 😉

Trenin manzaraları gerçekten çok güzel ama trenin gidiş yönünde sağ tarafa oturursanız çok daha güzel. Çay tarlaları, şelaleler, ormanlar, hepsi muhteşem. Yani sol tarafta da yine harika manzaralar görüyorsunuz illa ama yolun büyük kısmında yeşillikten duvar görüyorsunuz diyebilirim. Bunun için de yer kampa işini camdan yapacaksanız daha treni beklerken trenin o tarafına denk gelecek şekilde bekleyin. Benim bindiğim zaman tren 2 ve 3 nolu platformun arasında durmuştu mesela, bu durumda 2 nolu platformda beklemek daha mantıklı olacaktır. Nuwara Eliya sonrası ise tam tersi taraf daha güzel gibi. Ada uyurken ben hemen yanımızdaki kapıda oturarak gittim bir süre, gerçekten çok keyifliydi. Orası da genelde üst üste oluyormuş, bizde çoğunlukla boştu. Tren saatte 10-20 km arası hızla gittiği için buralardan sarkmak da pek tehlikeli sayılmaz. Bu arada en güzel manzaralar Hatton durağından sonra başlıyor ve Kotagala durağı itibarıyla coşuyor bana sorarsanız, Haputale itibarıyla da azalıyor.  Yani 7 saat tren yolculuğu yapmak istemiyorum diyenler trene sadece Hatton ile Haputale arasında binebilir. Ya da Nuwara Eliya’da da vakit geçirmek isterseniz, Nanu Oya durağında inebilir, daha sonra tekra rburadan Ella’ya devam edebilirsiniz.  Trende yol boyunca seyyar satıcılar açık ve paket yiyecekler, meyve, su ve meşrubat satıyor. Yanınıza ufak tefek yiyecek atıştırmalık alabilirsiniz ama almasanız da aç kalmazsınız. Sonuç olarak bu tecrübeyi yaşadığım için mutluyum ama fotoğrafımı çekecek kimse olmadığından birkaç selfie dışında fotoğraf paylaşamıyorum. 😀 Biletleri Ella durağında çıkarken topluyorlar, nedenini anlamadım. Ben oğlumla geldiğim için hatıra saklamak istiyordum dedim, kendi biletimizi aldı ama bana başka iki tane bilet verdi. 🙂

Kandy’de gezilecek yerler ve yapılacaklar

Bizim Kandy’e gidiş amacımız trene oradan binmek ve uzun zamandır fotoğrafların görüp özendiğim bir otelde kalmaktı. Açık söyleyeyim Kandy’deki gezilecek yerler benim çok da yanıp tutuştuğum yerler değildi, yine de öğle saatlerinde orada olacağımız için üç yeri gözüme kestirmiştim ,öğleden sonra gideriz diyordum. Kandy Gölü,  Buddha’nın köpek dişinin saklandığı tapınak olan Temple of the Sacred Tooth Relic ve Bahiravokanda Vihara Buddha Statue olarak geçen dev Buddha’yı ziyaret etmeyi düşünüyordum. Biz Kandy’e Negombo’dan araba tutup geldik ve şoförümüz korkunç araba kullanıyordu. Oğlum en sonunda dayanamadı ve istifra etti, bu arada şimdiye kadar hiç böyle bir şey başımıza gelmemişti. Yani öyle sürekli kusup duran bir çocuk değil, gerçekten benim bile midem rahatsız oldu ki ben her türlü yollarda kitap okuyarak gidip midesi bulanmayan bir tipim. Neyse, bu olay sonrası ben çocuğu daha fazla hırpalamak istemedim ve zaten bir gececik kalacağımız otelimizin tadını çıkarmaya karar verdim. Yani Kandy’de hiçbir yere gidemedik vallahi, sağlık olsun. 🙂 Sizin vaktiniz olursa yukarıda saydığım yerlere ek olarak Negombo’dan Kandy’e geçerken yol üzerinde olan Royal Botanical Gardens da gidebileceğiniz yerler arasında.

Kandy’de nerede kalınır? Sri Lanka Kandy konaklama önerisi

Kandy’e giderken açıkçası hiç otel araştırmadım. 🙂 Bu oteli zaten instagram’da pek çok yerde görmüş, beğenmiş ve kafama yazmıştım. Sri Lanka’da şehirleri biraz kaotik, Kandy de Sri Lanka’nın ikinci büyük şehri olarak yorucu biraz. Kaldığımız otel Theva Residency 15 odadan oluşan lüks bir butik otel. Şehir merkezinin 2 kilometre dışında Kandy’nin tepelerinde yer alıyor, yani kafa dinlemek için birebir. Burada kalmakla gerçekten doğru bir tercih yapmışız, çok güzel bir oteldi. Size de otelin detaylarından biraz bahsetmek istiyorum. Ben çocukla gittim ama özellikle çiftler için daha da muhteşem bir yer.

Kandy’deki uygun konaklama seçenekleri için tıklayın.

Kandy’nin yemyeşil ormanlarına doğru bakan sonsuzluk havuzu, otelin albenilerinden biri. Bali’de sonsuzluk havuzu keyfi yapamamıştım, kısmet buraya imiş. Odaların da yere kadar camları havuzla birlikte aynı manzaraya bakıyor. Odamız suite oda tipindeydi ve inanılmaz güzeldi. İçinde bahsettiğim manzaraya bakan jakuzisi vardı, banyo keyfi yapmaya bayılan anne oğul olarak hem sabah hem akşam saatlerce banyo keyfi yaptık. Odamız oldukça ferahtı ve banyomuz da çok güzeldi. Banyo ürünleri çok kaliteliydi, Sri Lanka’nın ünlü bakım ürünlerinden Spa Ceylon Ayurveda markası kullanılmıştı. Odada hiçbir şey olmasa bile manzara yeterdi aslında, zaten ben de yatağı manzaranın olduğu alana taşımıştım. 😀

Otelde, içinde bilardo da olan bir oyun odası ve buhar odası da bulunuyor. Çalışanlar çok güler yüzlüydüler. Gittiğimiz gün şansımıza Noel pastası kesme günleriymiş, çalışanlar ve misafirler için küçük bir kutlama yaptılar.  Bir gecelik de olsa bu otelde kalıp bu keyfi yaşadığımız için çok mutluyum. 🙂

Havuzun hemen yan tarafında restoran bulunuyor. Otel şehre uzak olduğu için biz hem akşam yemeğimizi hem de sabah kahvaltımızı burada yedik. Oda fiyatına kahvaltı dahil ama diğer öğünler dahil değil. Burada Sri Lanka mutfağından yemek denemedik hiç ama uluslararası mutfaktan yediğimiz her şey çok lezizdi. Kahvaltıda Sri Lanka kahvaltısı da dahil olmak üzere size farklı seçenekler sunuyorlar ve siz de arasından birini seçiyorsunuz. O muhteşem manzaraya karşı yemek yemek ayrı bir keyif.

Ella’da gezilecek yerler ve yapılacaklar

Ella’ya vardığımızda akşam üstü olmuştu ve otele yerleşene kadar hava kararmıştı bile. O akşam ancak yemek ve biraz alışveriş yapmak için şehir merkezinde dolandık. Aslında Ella’da gezilecek güzel rotalar var ama çocukla benim için biraz fazla zorlayıcı olacaktı. Zaten zamanım da kısıtlı olduğundan benim için daha kolay olan iki yere gittim. Peki gidemediğim yerler neresiydi, önce onlardan bahsedeyim. Az buz olmayan bir tırmanış gerektirdiği için çıkmadığım iki yer Little Adam’s Peak ve Ella Rock. Bunları Ella’dan Udawalawe’ye doğru yol alırken uzaktan görmekle yetindim. 🙂 Yol manzaraları efsaneydi, eminim yukarıdan çok daha güzel görünüyordur. Bir de muhtemelen tam gününüzü ayırmanızı gerektirecek Diyaluma Falls var. 2 saate yakın bir yolculuk sonrası 1 saate yakın kayalıklardan tırmanış gerektirdiğini okumuştum. Yalnız olsam bu şelalelere gitmeyi çok isterdim.

Biz öncelikle aktif üzerinde tren rayı geçen Nine Arch Bridge‘e gittik. Çay terasları arasından yükselen inanılmaz güzle bir köprü burası. Buradan tren geçiş saatlerini öğrenerek harika fotoğraflar yakalayabilirsiniz. Ella merkezden yürüyerek yarım saatte köprüye varabiliyormuşsunuz, ben yürümedim açıkçası. Biz tuk tuk ile gittik ve yollar çok bozuktu, 15-20 dk sürdü gitmesi. Yürüyerek nasıl yarım saat sürüyor ben anlamadım vallahi. 🙂 Tuk tuk köprünün dibine kadar sizi bırakıyor, yürüyerek biraz yukarılara çıkıp farklı manzara fotoları çekebilirsiniz. İkinci gititğimiz yer ise Ravana Falls oldu, bu şelalede yukarı çıkmak yasak. şimdiye kadar 36 kişi burada hayatını kaybetmiş. O yüzden şelalenin sadece belli bir kısmına çıkış izni var.

Ella’da nerede kalınır? Sri Lanka Ella konaklama önerileri

Ella’da merkezi ama fazla pahalı olmayan bir yerde kalmak istedim çünkü gittiğimiz gün akşam saatlerinde şehre varacaktık, ertesi gün de sabah erken saatlerde gezmeye çıkacak ve şehirden ayrılacaktık. Yani gece yatmadan önceki 1-2 saat dışında otelde hiç vakit geçirmediğimiz için gayet ideal bir seçim oldu. Muhteşem bir yerdi diyemem ama gayet temizdi, verandası vardı. Tuvaleti banyosu hiç fena değildi. Ayrıca şehir merkezinde sayılırdı, sadece ufak bir yokuş çıkmanız gerekiyor merkezden otele gitmek için. Rezervasyon ve detaylar için booking linkine şuradan ulaşabilirsiniz. 30$’a konaklamışız burada.

Ella’daki uygun konaklama seçenekleri için tıklayın.

Ella restoran önerileri

Ella’ya ilk gittiğimiz akşam yemeğini, dışarıdan gözüme gayet şık ve temiz gözüken The Barn by Starbeans‘da yedik. Ella’da restoranların çoğunda yerel yemek vardı ve burada farklı alternatifler de olduğu için tercih ettim, oğlum Sri Lanka yemeklerini yemiyordu zira. Oğluma Club sandviç kendime de Sri Lanka mutfağının ana yemeklerinden Rice & curry söyledim, ikisi de gayet güzeldi. Sri Lanka yemeklerinden, Sri Lanka hakkında genel bilgiler vereceğim başka bir yazıda bahsedeceğim. Otelimizde kahvaltı da olmadığı için ertesi gün kahvaltıyı da dışarıda 360 Ella diye bir yerde yedik, bu sefer ikimiz için de Sri Lanka böreği olarak tarifleyebileceğim roti söyledim, gayet lezzetliydi.

Kendi tecrübelerime ve araştırmalarıma dayanarak ayrıntılı bir Kandy Ella gezi rehberi hazırlamaya çalıştım. Benim burada yazmayı atladığım merak ettiğiniz şeyler varsa lütfen yorum olarak bırakın, cevaplamaya çalışırım.

Gelecek yazılarımdan haberdar olmak ve önümüzdeki seyahatlerden bol fotoğraf için beni takip etmeyi unutmayın! 😉

Instagram: hohhoyyt

Facebook: hohhoyyt