Hollanda’nın başkenti Amsterdam, tarihi kanalları, renkli evleri, müzeleri ve hareketli yaşamıyla, en çok turist çeken Avrupa şehirlerinden biri. Eğer kısa sürede şehri keşfetmek istiyorsanız, doğru bir rota planlamak şart. Bu yazıda, Amsterdam’da gezilecek en popüler yerleri, fotoğraf noktalarını, keyifli yürüyüş rotalarını ve şehirde mutlaka denemeniz gereken lezzet duraklarını anlattım. Hem ilk kez gidenler hem de daha önce gidip farklı bir rota arayanlar için bol önerili bir Amsterdam gezilecek yerler rehberi sizi bekliyor.
Amsterdam Gezilecek Yerler
Amsterdam’da gezilecek yerler ve Amsterdam fotoğraf noktaları oldukça fazla, o yüzden çok detaya girmeden Amsterdam gezi rotası oluşturmanıza yardımcı olmaya çalışacağım. Birbirine yakın yerleri sırasıyla yazıyorum ki okuyanlar direkt bu plan ile kolayca gezebilsin, tamamını bir günde yapmaya çalışmayın ya da müzeleri vs. atlayarak belki bir güne de sıkıştırabilirsiniz. Başlangıç noktamızı Amsterdam Centraal Station yani merkez tren istasyonu olarak belirliyorum. Buradan ilk önce Amsterdam’ın en çok fotoğraflanan yeri olan Damrak‘taki bitişik evlere gidiyoruz. Yol üzerinde Amsterdam’ın meşhur seks müzesi Venustempel Sex Museum bulunuyor, ilginizi çekiyorsa uğrayabilirsiniz. Damrak evlerini fotoğrafladıktan sonra Amsterdam’da yapmanızı tavsiye edeceğim aktivitelerden biri olan Kanal Turu için Damrak’tan kalkan teknelere binebilirsiniz, tur bitince yine aynı noktaya geri dönüyorsunuz. Buradan Amsterdam’ın 1270’ten kalma tarihi meydanı Dam Square‘e devam edebiliriz. Öncesinde isterseniz Damrak’ın paralelinde yer alan alışveriş caddesi Nieuwendijk‘te gezinebilirsiniz. Dam Meydanı’nda, 1655 yılında yapılan Royal Palace, 15. yüzyılda yapılan New Church, II. Dünya savaşında kaybedilenlerin anısına dikilen National Monument ve Madame Tussauds Müzesi bulunuyor. Meydanın çok yakınındaki, Red Light District ile ünlü De Wallen’e yürüyerek gidebilirsiniz. Bilmeyen varsa diye kısaca açıklayayım, Türkçe’ye Kırmızı Fener Sokağı olarak çevrilen bu sokakta fahişeler vitrinde kendilerini sergiliyorlar, kırmızı neon ışıklardan dolayı sokak bu ismi almış, tabi bu ışıklar gündüz değil gece yanıyor. Özellikle çocukluysanız burayı pas geçebilirsiniz. Bir de burada fotoğraf çekmek yasak, bilginiz olsun.
Amsterdam’ın meşhur çiçek pazarı Bloemenmarkt ile devam edelim. Burada hem fotoğraf çekebilir hem de yaşadığınız yerin iklimine uygun çiçek alışverişi yapabilirsiniz. Buradan Rembrandtplein‘e yürüyoruz ve Rembrandt’ın “The Night Watch” resminin canlandırıldığı heykeli görüyoruz. 24 numaralı tramvaya binip Heineken Experience‘a gidiyoruz. Eski Heineken bira fabrikasında tadım ve interaktif tur yapabiliyorsunuz ama giriş 21€, ilginizi çekmiyorsa direkt pas geçersiniz. Amsterdam’ın en güzel bölgelerinden biri olan De Pijp’e ulaşmış olduk, burada yerel yiyecek pazarı Albert Cuypmarkt‘ı mutlaka gezin, yemek işini de halledersiniz. Bu bölgede meşhur instagram fotoğrafı “Wake me up when I’m famous” yazılı duvara uğrayabilirsiniz, tam adresi Frans Halsstraat 64. Sıra geldi çevresinde müzelerin bulunduğu Museumplein meydanına, burada ilgi alanımıza göre müzeleri gezebiliriz. Hollanda’nın en büyük sanat ve tarih müzesi Rijksmuseum ve Hollandalı ressam Vincent Van Gogh’un çalışmalarının sergilendiği Van Gogh Museum buradaki en önemli müzeler. Modern sanata ilginiz varsa Stedelijk Museum da hoşunuza gidebilir.
Müzelerden sonra yakınlardaki VondelPark‘ta biraz dolaşıp farklı ülkelerin mimarisiyle yapılmış evlerin yan yana geldiği, popüler instagram noktalarından biri olan Zevenlandenhuizen’e yürüyoruz. Burada fotoğraflarımızı çekildikten sonra bu yönde daha ileri gitmiyoruz, artık merkeze doğru geri dönüyoruz. Amsterdam kanalları ve Amsterdam’ın fotojenik yerleri ile gezimize devam ediyoruz. Herengracht kanalı ve paralelindeki Prinsengracht kanalı boyunca bol bol fotoğraf çeke çeke, Amsterdam’ın bir başka güzel bölgesi Jordaan‘ı gezmeye başlıyoruz. De Negen Straatjes olarak anılan birbirine bitişik 9 sokaktan oluşan muhiti geziyoruz, burada pek çok butik ve fotoğraflık cafe bulunuyor. Bir sürü köprüyü aynı anda görmenize olanak veren instagram dostu bir manzara noktası ile başlıyorum, Papiermolensluis köprüsünden, köprüyle birlikte öne doğru eğilmiş gibi görünen evlerin manzarası. Bu civarda son olarak, Nazi Almanyası’nın Yahudilere yaptıklarının simgesi haline gelmiş olan Anne Frank’ın evi ve biyografik müzesi Anne Frank House‘u ziyaret ediyoruz.
Amsterdam Yeme İçme Mekan Önerileri
Amsterdam Gezi Rehberi’mde Hollanda mutfağını anlattım, burada da mekan önerileri vereceğim.
Kahve ve kahvaltıcı önerilerimle başlıyorum. Screaming Beans, LOT61 ve Rum Baba şehirde farklı şubeleri olan ve gerçekten kaliteli kahve içebileceğiniz yerler. Bana göre Amsterdam’ın en iyi kahvaltıcılarından biri Omelegg, şehir merkezinde Jordaan ve De Pijp’te olmak üzere 3 şubesi var. Omletleri gerçekten çok başarılı, yumurta severler burayı beğendi. Amsterdam’daki diğer güzel kahvaltı adreslerini de şöyle sıralayabilirim: Bakkerij Wolf, Salvo Bake House, Pancakes Amsterdam, De Bakkerswinkel ve Pluk.
Biraz sokak lezzetlerinden bahsedeyim. Herring yemek için önereceğim adres çiçek pazarı çıkışındaki Frens Haringhandel, ayak üstü yiyebileceğiniz bir büfe. Kibbeling yemek için önerebileceğim adres de Vishandel Albert Cuyp, burada herring de deneyebilirsiniz, hatta pek çok deniz ürünü yeme şansınız var. Külahta patates için en popüler ve leziz adresler Fabel Friet, Vlaams Friteshuis Vleminckx ile Manneken Pis. Foodhallen’deki Michelin yıldızlı bir şef tarafından açılan De BallenBar‘da bitterballen denemenizi öneririm, Jordaan bölgesindeki Cafe de Tuin de iyidir. Zero Zero‘nun sandviçleri ve The Lebanese Sajeria‘nın dürümlerini de denk gelirseniz afiyetle yiyebilirsiniz.
Akşam yemeği için birkaç restoran önereyim. Restaurant Entrepot, eski bir depoda hizmet veren, mevsimlik ve yaratıcı lezzetleriyle oldukça güzel bir mekan. Mutfakta yerel çiftliklerden gelen taze ürünler kullanılıyor. Bistrot Neuf, Amsterdam’da Fransız mutfağı sevenler için nefis bir adres. Bol şarap seçeneği ve leziz yemekleriyle keyifli bir yer. Night Kitchen Amsterdam, aşırı leziz paylaşım tabakları konseptiyle hizmet veren, Akdeniz esintili çok samimi bir restoran. Geleneksel Flemenk mutfağı denemek için de bir restoran önereceğim: Moeders. Moeders’ın kelime anlamı anneler demekmiş, duvarlarda bir sürü anne çocuk fotoğrafı var, salaş bir mekan. Michelin yıldızlı restoan deneyimi için De Kas çok öneriliyor ancak şahsen gitme şansım olmadı.
Tatlı severler için Amsterdam’da tatlı nerede yenir biraz da ondan bahsedeyim. Stroopwafel tatlısını en güzel yapan yerlerden biri Original Stroopwafels, Albert Cuyp pazarında yer alıyor, diğeri de Van Holland Stroopwafels, epey kuyruk oluyor kapısında. Van Stapele‘de bir cookie yemeden kesinlikle dönmeyin. De Vier Pilaren veya Poffertjes Albert Cuyp‘ta poffertjes yemenizi öneririm. Appeltaart için de Winkel 43‘ü önerebilirim.
Peynir alışverişi için kendim alışveriş yapıp çok başarılı bulduğum De Kaaskamer‘ı ve Henri Willig‘i öneririm ama lokal pazarlarda deneyerek daha ucuza peynir almak da mümkün.
Amsterdam’da Febo diye bir zincir var, ondan da bahsetmeden geçmek istemiyorum. Yemek otomatları gibi düşünebilirsiniz burayı, yalnız buradaki fark soğuk yiyecek veya abur cubur yerine arkada taze olarak hazırlanan fast food ürünlerden alabiliyor olmanız. Son olarak, bazı öğünleri süpermarket alışverişiyle halletmeyi düşünürseniz Dirk, Aldi ve Lidl‘in fiyatları diğerlerine göre daha uygun.
Çocukla, ailece Amsterdam’a gidecekler şu yazımı okuyabilir: Çocukla Amsterdam’da Yapılabilecekler
Amsterdam Gezilecek Yerler yazım umarım gezi rotanızı oluştururken size rehber olur. Sormak istedikleriniz varsa lütfen yorumlara yazmaya çekinmeyin.
Instagram: hohhoyyt
Facebook: hohhoyyt
