Mezopotamya’nın incisi Mardin, tarihi dokusu ve harika coğrafyasıyla bizi kendine hayran bıraktı. Çok uzun yıllardır gitmek isteyip de hep ertelediğim bu güzel şehre gitmek geçtiğimiz hafta kısmet oldu, çok güzel bir Mardin gezisi yaptık. Esnafla konuşmalarımızdan öğrendiğimiz kadarıyla, son beş senedir terör olayları nedeniyle şehre gelen turist sayısı çok düşmüş. Oysa tarih boyunca Sümerler, Hititler, Asurlar, Urartular, Persler, Romalılar, Selçıklular, Bizanslılar, Araplar, Osmanlılar ve daha birçok halka ve kültüre ev sahipliği yapmış bu şehir bizi öyle güzel karşıladı ki, daha önce gelmediğimiz için üzüldük. O kadar güzel insanlarla karşılaştık ve o kadar güzel yerler gördük ki, buraya çok daha fazla insan gelmeli diye düşündük. Bir hafta sonu, Mardin’e cumartesi sabah gidip, pazar akşam dönmek amacında olanlar, ya da kapsamlı bir GAP turu yaparken uğramayı düşünüp Mardin rehberi arayanlar için Mardin gezilecek yerler ile birlikte Mardin gezi notlarımı paylaşıyorum, işte size Mardin gezi rehberi.
Mardin Gezi Rehberi: Mardin’e Nasıl Gidilir? Mardin’de Ulaşım
Mardin’ Sabiha Gökçen Havaalananından Pagasus ile Atatürk Havaalananından THY ile direkt uçabiliyorsunuz. Yolculuk 2 saat civarı sürüyor. İzmir ve Ankara’dan da direkt uçuşlar var. Dilerseniz, daha kapsamlı bir bölge turu için Diyarbakır ve Şanlıurfa’ya giderek buraları gezip araç ile Mardin’e ulaşım sağlayabilirsiniz. Hava yolu ile gittiğinizde, taksi kullanmak istemezseniz minibüslerle merkeze 3,5 TL karşılığında ulaşabilirsiniz. Biz araç kiralamayı tercih ettik. Havaalanı içinde Enterprise ve Avis’in ofisleri bulunuyor. Havaalanı çıkışında sağda bir alışveriş merkezi var, orada Hertz’in de ofisi bulunuyor. Budget’ın kampanyaları olmasına rağmen ofisi şehir merkezinde diye tercih etmedik ama gittiğimizde öğrendik ki Budget üzerinden kiraladığınız arabayı Avis’ten alabiliyormuşsunuz. Siz kiralamadan önce bir sorun yine de. Sadece şehir içini gezecekseniz ve oteliniz de Eski Mardin’deyse minibüs kullanın ama çevreyi rahat rahat gezmek için araç kiralamak şart.
Mardin’e Ne Zaman Gidilir? Mardin kaç günde gezilir?
Biz Nisan ayının son haftası gittik ve hava koşulları çok idealdi. Hem sonbahar hem ilkbahar, sıcaktan bunalmadan ve soğuktan donmadan gezmek için harika zamanlar. Nisan ve Mayıs aylarında gitmenin ekstra güzelliği her yerin yemyeşil olması. Hasankeyf’e geçtiğimizde henüz Nisan ayında olmamıza rağmen 30 dereceleri gördük, yazın nasıl oluyordur siz hesap edin artık. 🙂 Mardin’in içindeki görülecek yerleri sabahtan başlayıp akşama kadar bir günde gezebilirsiniz ancak çevresini de gezmek için gezeceğiniz yerlere bağlı olarak bir ya da iki gün daha ilave etmeniz gerekir.
Mardin Gezi Rehberi: Mardin’de Nerede Kalınır? Mardin Konaklama
Mardin’de konaklama için en güzel yer tabi ki Eski Mardin. Otantik mimarili otelleri ve şehrin en güzel yerlerine yürüyerek gidebilme avantajıyla bu bölge sizin de tercihiniz olmalı diye düşünüyorum. Biz İzala Otel‘de konakladık ve her anlamda çok memnun kaldık. Otelin hem odalarından hem girişinde, tavanlarda el boyaması yöresel desenler çok hoş bir ambiyans yaratıyor. Odalarında sunulan bakım ürünleri ve ihtiyacınız olabilecek diğer her şey son derece kaliteli ve eksiksiz düşünülmüş. Araştırma yaparken ilk olarak Fransız stili yeşil bombeli tenteleriyle gönlümü çalan ve sonrasında odalarını görünce kesin kararımı verdiğim otel, kahvaltısıyla da bizi çok etkiledi. Kahvaltı sonrası avlusunda kahvelerimizi de içtik mi bizden güzeli yoktu. Bir de terasından Mezopotamya manzarası var ki güneşi batırmak için başka yer aramaya gerek kalmıyor. Şuradan rezervasyon yaptırabilirsiniz.
Mardin Gezi Rehberi: Mardin’de Ne Yenir Ne içilir? Mardin yeme içme
Mardin’in tatmadan dönmemeniz gereken yöresel yemeklerinin başında kaburga dolması geliyor. Sabah erken saatlerde kısık ateşte pişirmeye başladıkları kaburgayı ikindide çıkarıyorlarmış. Kebap, köfte dışında et pek sevmiyor olmama rağmen bu lezzete ben bile karşı koyamadım. Bizim Adana ve Urfa olarak adlandırdığımız acılı veya acısız kıymadan Mardin kebabı da mutlaka denemeniz gereken lezzetlerden. Bizim içli köfte olarak bildiğimiz yemek onlarda irok olarak geçiyor ve gerçekten çok leziz. Sembusek denilen kapalı lahmacunlarını da tatmalısınız. Bunların dışında yöreye özel badem şekerlerini de deneyin derim. İçeceklere gelirsek, alıştığımızdan çok farklı olan Süryani şarabı ve Süryani kahvesini tavsiye ediyorum. Kahvenin içinde kakule denilen bir baharat var, çok fresh bir hava katmış. Bir de bakır kaselerde ikram edilen, minik kepçelerle içtiğiniz açık ayranlarını eminim çok seveceksiniz.
Mardin’de Nerede Yemek Yenir? Mardin Mekan Önerileri
Cercis Murat Konağı: Meze tabağı fotoğrafını ilk gördüğüm anda buraya gitmem gerektiğini biliyordum. 🙂 Mekana girdiğimiz andan çıkana kadar memnuniyetimiz hat safhadaydı. Ortam otantik ve şık, içli köfteler son derece leziz, kaburga dolması efsane, mezelerin her biri şahaneydi. Kışın narla sundukları rokalı, kuru domatesli salatayı, bahar ve yaz mevsiminde çilekle sunuyorlarmış. Biz çilekli versiyonuna denk geldik ve roka sevmeyen ben, rokanın o acı tadını almadım bile. Bizimle ilgilenen garsonumuz Ali her isteğimize Hızır gibi yetişti. Ağzının tadını bilen herkesin burayı çok seveceğine eminim. Mardin’de bir akşam yemeği için tercihiniz burası olmalı kesinlikle.
Kebapçı Yusuf Usta: Meşhur Mardin kebabını yemek için bu salaş kebapçıyı tercih ettik. Bir de Kebapçı Rıdo‘yu çok methetmişler, vakit olsa ikisini de deneyecektim ama içimden burada yemek geldi. İyi ki de öyle olmuş, hiç koku yoktu ve nefisti. Fıstıklı ve acılı Mardin kebabını denedik. Eşim fıstıklı kebabı pek ağız tadına uygun bulmadı ama ben o leziz kebabın arasında ağzıma gelen Antep fıstığı tadına bayıldım. Otelimizin hemen karşı çaprazında yer alması da bizim için güzel oldu.
Seyr-i Mardin: Burasını yemek için değil de, Mezopotamya manzarasına karşı bir kahve içmek için öneriyorum. Sevenleri için nargile içme şansı da bulunuyor.
Mardin Gezi Rehberi: Mardin’de Gezilecek Yerler
Deyrulzafaran Manastırı: Mardin’in biraz dışında kalan manastır Süryani kadim cemaatinin dini merkezlerinden biri olarak geçiyor. Mezopotamya ovasına bakan yapı, Süryanilerin Hristiyanlığı kabulünden önce güneşe taptıkları bir sin mabedinin üzerine kurulmuş. Halen faal ol an manastırın içinde kutsal eşyalar ve 52 Süryani patriğinin mezarı bulunuyormuş, İsa’nın geri döneceğine inandıkları yöne doğru oturur vaziyette gömülmüşler. Buraya giriş saatleri sabah 08:30 – 12:00 arası ve öğlen 13:00 – 16:30 arası, kişi başı 6 TL ve ancak gruplar halinde rehberle gezmenize izin veriliyor. Sizden önceki grubun dönmesini beklerken, girişteki çay bahçesinde Süryani kahvesinin tadına bakabilirsiniz.
Mardin Ulu Cami: Mardin’in simgesi ve en eski camisi olan yapının içinde küçük bir avlu, şadırvan ve Hz. Muhammed’in sakalının sergilendiği bir bölüm bulunuyor. Caminin çevresi keşfedilmeyi bekleyen dar sokaklar ve alışveriş yapabileceğiniz yerlerle dolu, Tarihi Kayseriye çarşısı da bu civarda yer alıyor. Gittiğimizde caminin taş duvarlarında çiçekler açmıştı, benim çok hoşuma giden minik bir detaydı bu da.
Zinciriye Medresesi: 14. yüzyılda Artuklular tarafından yapıldığı bilinen medrese iki avlu ve iki bahçeden oluşuyor. Eski Mardin’de merdivenlerden yukarı çıkarak ulaşıyorsunuz, ve Ulu Cami ile birlikte Mardin’in güzel bir manzarasıyla karşılaşıyorsunuz.
Kasımiye Medresesi: Artuklular döneminde 15. yüzyılda tamamlanmış olan medrese, iki katlı, kubbeli ve büyük bir avluya sahiptir. Taş işçiliğinin güzelliğiyle öne çıkan ve Mardin’in en fotojenik yerlerinden biri olan medresenin özellikle ikinci katından çok güzel fotoğraflar çekiliyordu fakat tehlike arz ettiği için artık yukarı çıkmak yasaklanmış.
Tarihi Postane Binası(Şahtana Ailesi Evi): Günümüzde bir kısmı PTT tarafından kullanılan, bir kısmı Mardin Artuklu Üniversitesi tarafından Sosyal Tesis ve Uygulama Oteli olarak kullanılan bina, 1890 yılında Şahtana ailesi tarafından yaptırılmış, 1950 yılından itibaren de postane olarak kullanılmış. Mardin sivil mimarisinin en güzel örneklerinden biri olduğu için ziyaret etmenizi tavsiye ederim.
Kırklar Kilisesi(Mor Behnam ve Kız Kardeşi Saro Kilisesi): 6. yüzyılda Süryaniler tarafından, Behnam ve Saro kardeşler adına yaptırılan kilise, 12. yüzyıl itibarıyla kemikleri kiliseye getirilen kırk aziz şehit nedeniyle halk arasında Kırklar Kilisesi olarak anılmaya başlamış. Halen aktif olarak kullanılan ibadethane merkezdeki gezi rotası üzerinde yer aldığı için ziyaret etmeden geçmeyin derim.
Revaklı Çarşı: Revak, bir yapıda üstü örtülü ve önü açık kısımlara deniyormuş. Çarşı, adını bu sundurmalardan alıyor. “Tellallar” veya “Sipahiler” çarşısı olarak da biliniyor. Pazar günleri hariç buraları oldukça hareketli, Eski Mardin’de Ulu Cami’nin çok yakınlarında yer alıyor. Eve döndükten sonra fotoğraflarda fark ettiğim, küçük hikayelerden oluşan kağıtların sırrını ise henüz öğrenemedim. Mardin’e gittiğinizde belki siz öğrenirsiniz. 😉 Bilen, duyan olursa lütfen yorum olarak yazsın.
Sabancı Kent Müzesi: Eski Mardin’de yer alan müzede Mardin hakkında genel bilgiler ve bazı eski eşyalar bulunuyor. Okuduğum bloglarda bol bol önerildiğinden beklentim yükselmiş olsa gerek, bana çok basit geldi. Yine de yeri Eski Mardin’de ve girişi sadece 2 Tl olduğu için vaktiniz varsa bir ziyaret edebilirsiniz. Alt katında da fotoğraf ve resim sergisi bulunuyor.
Mardin Gezi Rehberi: Mardin Çevresinde Gezilecek Yerler
Dara Antik Kenti: Mardin’e 30 km uzaklıkta İpek Yolu üzerinde yer alan harabeler, Mezopotamya’nın en önemli yerleşim birimlerinden biri olarak gösteriliyor. Mağara evler ve su sarnıçları gerçekten görülmeye değer. Alana giriş ücretsiz. Yolda, Beyaz Su‘ya uğrayıp mesire alanında ayaklarınızı sulara sarkıtarak bir çay içmenizi tavsiye ederim.
Midyat Gezilecek Yerler
Dinlerin kardeşçe yaşadığı kent olarak anılan Midyat dünyanın en eski yerleşim merkezi olan yukarı Mezopotamya’da yer alıyor. 1535 yılında Osmanlı topraklarına katılana kadar Sümerler, Urartular, Makedonyalılar, Persler ve Romalılar gibi pek çok farklı uygarlıkların egemenliğinde kalmış. Günümüzde de farklı dillere ve dinlere mensup insanlar bir arada yaşamaya devam ediyor.
Mor Gabriel Manastırı: Süryani kadim cemaatinin en ünlü yapıtlarından biri olan manastır, Midyat’a 15 dakika mesafede yer alıyor. Dünyanın en eski faal hristiyan manastırlarından biriymiş burası. İçerisinde Meryem ana Kilisesi, Resüller Kilisesi, Kırk Şehitler Kilisesi, Sekiz Kemerli Odora Kubbesi ve Mısırlılar Kubbesi bulunmakta. “Mor” kelimesi Süryanice “Aziz” anlamına geliyormuş, buralarda adı Mor ile başlayan başka manastırlar da bulunuyor. 8:30-11:00 ve 13:00-16:30 saatleri arasında açık olan manastıra giriş kişi başı 5 TL ve rehberli olarak gruplar halinde gezebiliyorsunuz. Giderken yollarda yumuk yumuk koyunları otlarken görebilirsiniz. 🙂
Midyat Konuk Evi: Eski Midyat’ta taş işçiliğinin en güzel örneklerinden biri olan konak Sıla dizisi ile popüler olmuş, şimdilerde de Hercai dizisi çekiliyor. Terasında muhteşem bir Midyat manzarası ile karşılaşıyorsunuz. Midyat merkezde en çok turist çeken yer burası diye düşünüyorum, inanılmaz kalabalıktı. Aşağıdaki balkon fotoğrafını çekilmem pek kolay olmadı. 🙂
Tarihi Gelüşke Hanı: 1903 yılında yapılmış olan ve zamanında ticaret merkezi olarak kullanılan han, günümüzde restoran ve çay bahçesi olarak hizmet veriyor.
Hasankeyf Gezilecek Yerler
Raman dağlarının eteklerinde, Dicle nehrinin iki yakasına kurulmuş, sular altında kalmak üzere olan bu kenti sulara gömülmeden önce görmek istedik. Açıkçası baya hayal kırıklığına uğradık. Çünkü o fotoğraflarda gördüğümüz güzel yerler, Artuklu Köprüsü, İmam Abdullah Zaviyesi, saraylar hep inşaat halindeydi. Bir de ben nedense orada yemek yiyeceğimizi hiç düşünmemişim, o yüzden de araştırma yapmamıştım. Gittiğimizde karnımız acıktı ve rastgele bir yere girdik. Yemek yediğimiz Yolgeçen Hanı‘nda karışık kebap söyledik, herhangi bir turistik yerde yiyeceğinizden farklı bir şeyle karşılaşmadık, vasattı. Yani yemek konusunda da tatmin etmedi bizi Hasankeyf, bence yemek işini buraya bırakmayın. Bu arada kentte hiçbir yerde alkol servisi verilmediğini öğrendik. Şehrin çarşısı da çok alışveriş yapılacak bir yer gibi gelmedi bize. 🙁 Hasankeyf Mardin’e değil Batman’a bağlı ama Mardin’den iki saat uzaklıkta olduğu için gezi programına dahil edilebilir.
Zeynel Bey Kümbeti: Akkoyunlu Hükümdarı Uzun Hasan’ın Otlukbeli savaşından ölen oğlu için yaptırılmış olan kümbeti eski yerinde son görenlerden biri biz olduk. Gittiğimizde, birkaç gün içinde yeni yerine taşınacağını söylemişlerdi. Hazırlıklar devam ediyordu, yakından görme şansımız olmadı o yüzden.
Seyir Terası: Hasankeyf Kalesi şu anda ziyarete kapalı, kenti tepeden görmek için biraz yukarıdaki seyir terasını ziyaret edebilirsiniz. En iyi panoramik fotoğrafı alabilmek için buraya çıkmanızı tavsiye ederim, giriş 1 TL. 🙂
Mardin Gezi Rehberi: Mardin’den Ne Alınır?
Mardin’de takı işlerine Telkari deniliyor, yanlışım varsa düzeltin lütfen, bunun içine tespih de giriyor gümüş takılar da. Açıkçası Midyat bu konuda daha zengin, kendinizi oraya saklayın derim. Biz Mardin merkezden badem şekeri(Artukbey), şarap(Ninova) ve bakır taslar aldık. Hepsini çok beğendik, bakır tasları aldığımız yerin adını hatırlayamadım ama fotoğraftaki yer. 🙂 Çok naif bir sahibi, çok çeşitli ve kaliteli ürünleri vardı, görürseniz kaçırmayın. Bu arada Mardin’de şahmeran efsanesi var, kısmet ve şans için herkes evlerinde bulunduruyormuş, şahmeran işlemeli bir bakır tepsi alabilirsiniz.
Bu güzel şehri gezmeniz için ufacık bir katkım olursa ne mutlu bana!
Aynı bölgeden Gaziantep’i de görmeyi düşünüyorsanız iki günlük Gaziantep rehberimi okumanızı tavsiye ederim. Hemen şuraya tık tık! 😉
Gelecek yazılarımdan haberdar olmak ve daha fazla fotoğraf için beni takip etmeyi unutmayın! 😉
Instagram: hohhoyyt
Facebook: hohhoyyt
merhaba ocak ayında mardine gideceğim inşallah aracım olmadan 1 günde mardini gezebilir miyim ulaşım nasıl acaba otobüs minibüs vs açısından ve ocakta çok soğuk olur mu acaba kar yağışı vs gezmeye engel olur mu??
Merhaba, gezilecek çoğu yer Eski Mardin’de ve birbirine yakın olduğu için yürüyerek rahat rahat gezersiniz. Hava durumu konusunda net bir şey söylemek mümkün değil, soğuk olacaktır elbet ama yağış vs. kısmet işi açıkçası. 🙂
Mardine gitmeyi düşünüyoruz ama aracımız yok dara ‘yı kiliseleri midyatı aracımız olmadan gezebilir öiyiz toplu taşıma araçlarıyla tüm tarihi yerlerini görebilir öiyiz
Merhaba, açıkçası biz gittiğimizde Dara’ya vs. toplu taşıma görmedim. Biz araç kiraladığımız için pek bilemiyorum. Belki kalacağınız otele sorabilirsiniz.
mardini öyle bir anlatmışsınız ki ankara da yaşamaktayım (daha önce mardine 2 sefer gitmiştim yalnız tatil fırsatım yoktu) ilk fırsatta mardine gidiyorum.
Çok teşekkür ederim, ne güzel bir yorum. Çok mutlu oldum.
Merhaba , ben de mayıs ayına bilet almış bulunmaktayım Mardin için 🙂 Sizce bir gün yeterli mi Mardin için yoksa dolu dolu iki gün geçirebilir miyiz . Şimdiden teşekkür ederim .
Merhaba, ne güzel. 🙂 bence Dara, Midyat vs yakın çevreyi de dahil edebilirsiniz.
Cumartesi gittim bu akşam geri döndüm. Gitmeden bir gün önce yazınızı okumuştum bana baya faydalı oldu. Ara sokaklar olsun tarihi yerler olsun çocuklar harçlık parasını çıkarmak için rehberlik yapıyorlar onlarla beraber gezi daha güzel oldu hatta araç kiralamama bile gerek kalmadıyerel rehberler sayesinde. Çok beğendim herkese tavsiye ederim. Sanki başka bir zamanda veya filmde gibi hissediyorsunuz
Yazımdan faydalanmanıza çok sevindim. Gerçekten Mardin çok başka bir şehir, biz de hayran olduk 🙂
Güzel yazı olmuş tebrik ederim, Mardini terörden kaostan uzak anlatımlarda görmek bizi mutlu ediyor. yeşilin tonundan suyun renginden tahmin ederek aynı tarihlerde belki aynı gün hasankeyfte bulunmuşuz, zeynel abidin türbesini de yerinde görmüşsünüz, artık orda değil. Yine bekleriz
Beğenmenize çok sevindim, teşekkürler. Hasankeyf’e geçen senelerde, tadilat yokken gitmiş olmayı dilerdim.