Kuzey İrlanda, fırtınalı deniz manzaraları, bazalt sütunları ve Game of Thrones setlerini andıran doğasıyla etkileyici bir yer. Yeşilin binbir tonunu burada görebilirsiniz. Eğer farklı bir Avrupa deneyimi arıyorsanız, kalabalık turistik şehirler yerine doğayla iç içe rotaları tercih ediyorsanız Kuzey İrlanda hoşunuza gidebilir. Kuzey İrlanda’da gezilecek yerler ve bilmeniz gereken her şeyi bu rehberde anlatmaya çalışacağım.
Kuzey İrlanda’ya Gitmeden Önce Bilmeniz Gerekenler
- Kuzey İrlanda, İrlanda Adası’nın kuzeydoğusunda yer alıyor. Ancak bağımsız İrlanda Cumhuriyeti’nden ayrı olarak Birleşik Krallık’a dahil.
- Türk vatandaşıysanız vizeye ihtiyacınız var. İngiltere vizesi almanız yeterli.
- Para Birimi İngiliz Sterlini (GBP).
- Türkiye, Kuzey İrlanda’nın 2 saat ilerisinde. Türkiye’de saat 14:00 iken, Kuzey İrlanda’da 12:00.
- Resmi dili İngilizce ama yerel halkın ağzı biraz farklı. Kuzey İrlanda aksanı kulağa zor gelebilir. Ayrıca bazı bölgelerde İrlandaca tabelalar da göreceksiniz.
- İngiltere tipi üç uçlu priz kullanılıyor, adaptör şart.
Kuzey İrlanda’ya Ne Zaman Gidilir?
Kuzey İrlanda’nın havası genel olarak Birleşik Krallık’ın geri kalanı gibi bol yağmurlu. Yani yılın her dönemi yağmura denk gelme ihtimaliniz yüksek. Biz mesela Ağustos’un göbeğinde gittik ve iç organlarımıza kadar ıslandık. Berbat bir havası var açıkçası, imkanı olan hiç gitmesin dermişim. 😛 Şaka bir yana Mayıs-Eylül arasındaki bahar ve yaz ayları dışında gitmenizi önermem. Bu tarihlerde bari gün ışığını daha fazla görüyorsunuz. Bir de ülkenin asıl olayı zaten alabildiğine yeşilliği yani o rengi görmedikten sonra bence çok anlamı yok. Bu tabi benim şahsi fikrim.
Kuzey İrlanda Kaç Günde Gezilir?
Bu tamamen sizin ne kadar derinlemesine keşfetmek istediğinize ve ilgi alanlarınıza bağlı tabi. Ama ana noktaları görmek için 2-3 gün gayet yeterli bir süre bence.
Kuzey İrlanda’da Nerede Kalınır?
Başkent olması sebebiyle en fazla seçeneği Belfast’ta bulabilirsiniz. Lüks otellerden butik pansiyonlara, hostellerden airbnblere kadar geniş bir yelpaze mevcut. Şehir merkezine yakın yerlerde konaklamak, hem gezilecek yerlere ulaşım hem de akşam etkinlikleri için rahat oluyor. Cathedral Quarter’da konaklamak en mantıklısı. Burası şehrin kalbi diyebilirim, restoranlar, barlar ve müzeler yürüme mesafesinde.
Belfast’tan birkaç otel önerisi de vereyim: Lüks sevenlere Merchant Hotel, orta sınıf tercih edenlere The Fitzwilliam Hotel Belfast ve bütçe dostu otel arayanlara ibis budget Belfast City Centre.
Kırsalda konaklamak isterseniz Causeway Coast boyunca küçük B&B’ler ve butik oteller var. Bushmills ve Portrush kasabalarında kalırsanız Giant’s Causeway’e yakın olursunuz. Ballycastle da sahil konaklaması için güzel bir seçenek, diğer bölgelere kolay ulaşım mümkün.
Kırsal için de otel önerilerim gelsin: Gray’s at Bushmills, Bayview Hotel, Elephant Rock Hotel, Harbour Heights B&B, Glass Island Ballycastle, Fairhead Glamping Pods
Kuzey İrlanda Ulaşım Rehberi
Başkent Belfast’ta iki havalimanı var: Belfast International Airport (BFS) ve George Best Belfast City Airport (BHD). İstanbul’dan direkt uçuş yok, genelde Londra veya Dublin aktarmalı gidiliyor. Belfast, Dublin’den kara yolu ile 2-2.5 saatlik mesafede yer alıyor. Dublin’den Belfast’a otobüs veya trenle geçebilirsiniz. Alternatif olarak İngiltere’den feribot ile de geçebilirsiniz. Stranraer’den Belfast’a feribot seferleri var.
Bölge içi ulaşım için en rahat seçenek araba kiralamak. Kuzey İrlanda küçük, mesafeler kısa ve kırsalda gezecek yer çok. Ehliyetimiz geçerli ama sol şeritte akan trafiğe alışmak biraz zor olabilir. Toplu taşıma kullanacaksanız, Belfast’tan Giant’s Causeway’e tren + otobüs kombinasyonuyla gidebilirsiniz. Eğer araba kiralamayacaksanız ve birden fazla yer görmek istiyorsanız mutlaka turlara katılın. Hem Dublin’den hem Belfast’tan bölgedeki en ikonik yerleri gezen turlar var.
Kuzey İrlanda Gezilecek Yerler
Öncelikle başkent Belfast’ta gezilecek yerler ile başlamak istiyorum.
Titanic Belfast: Burası şehirde en çok görmeye değer yer bence. Titanik gemisinin inşa edildiği tersanenin bulunduğu yerdeki müze, geminin hikayesini interaktif bir şekilde anlatıyor. Geminin batışından önceki dönemi, inşası ve trajik sonu hakkında çok etkileyici detaylar var.
Belfast Murals: Burası Katolik ve Protestan mahallelerini ayıran yüksek beton duvarların üzerine yapılan resimleriyle görülmeye değer bir yer. Bu duvar resimleri, “The Troubles” döneminin izlerini taşıyor. The Troubles, 1960’ların sonunda Kuzey İrlanda’da başlayan ve 1998’e kadar süren şiddet dolu bir çatışma dönemi. Kısaca, Birleşik Krallık’a bağlı kalmak isteyen çoğunluğu Protestan olan gruplarla, Kuzey İrlanda’nın İrlanda Cumhuriyeti’yle birleşmesini isteyen çoğunluğu Katolik olan gruplar arasında geçmiş. Sokak çatışmaları, bombalı saldırılar ve suikastlerle geçen bu süreçte yaklaşık 3.500 kişi hayatını kaybetmiş. 1998’de imzalanan Good Friday Anlaşması ile büyük oranda sona ermiş, ama izleri hâlâ duvarlardayaşamaya devam ediyor. Burayı ister yürüyerek kendi başınıza, ister Black Cab Turları ile rehberli olarak gezebilirsiniz. Bu turlar, ikonik İngiliz taksileriyle, dura dura tarihi anlatarak gezdiriyorlar.
City Hall: 1906’da açılan bu bina, Belfast’ın sembollerinden diyebilirim, içerisi ücretsiz olarak geziliyor ve rehberli turlar da düzenleniyor. Bir de önündeki Belfast yazısıyla fotoğraf çekilebilirsiniz.
St. George’s Market: Cuma-Cumartesi-Pazar günleri açık olan, Viktorya döneminden kalma bu kapalı pazarda yiyecekler, ikinci el eşyalar, yerel ve el işi ürünler bulabilirsiniz.
Belfast Kalesi: Şehrin yukarısında, Cavehill Country Park içinde yer alıyor. İçi gezilebiliyor, ayrıca bahçelerinde dolaşabilir ve şehir manzarasını izleyebilirsiniz.
Dark Hedges: Game of Thrones severlerin ilgisini çekecek yerlerden biri. Burası, dizinin ikinci sezonunun ilk bölümünde, Arya Stark’ın erkek çocuk kılığında King’s Landing’den kaçtığı yer. “King’s Road” olarak geçen bir ağaç tüneli. 18. yüzyılda Stuart ailesi tarafından dikilen bu kayın ağaçları, birbirine kenetlenmiş dallarıyla gotik ve mistik bir hava oluşturuyor. Özellikle sisli havalarda burayı ziyaret etmek, gerilim filmi gibi bir ortam yaratıyordur eminim. Yerel bir efsaneye göre, Karanlık gecelerde bir kadının hayaleti ağaçtan ağaca uçarken görülebiliyormuş. Gizemli bir şekilde ölen evin hizmetçilerinden birinin ruhu veya James Stuart’ın kızı Cross Peggy olduğu düşünülüyormuş.
Dunluce Castle: Antrim Sahil Şeridi’nin hemen üzerinde, devasa bir bazalt kayalığın kenarına inşa edilmiş, uçsuz bucaksız okyanus manzarasına karşı görkemli bir ortaçağ kalesi. Burası, Kuzey İrlanda’nın en fotojenik ve etkileyici kalelerinden biri. 17. yüzyılda terk edilmiş ama kalıntıları hâlâ çok etkileyici, film sahnesinden fırlamış gibi. Gerçi Game of Thrones’da çekilmiş sahneleri de var zaten. Game of Thrones’taki Demir Adalar’ın ve Greyjoy Hanesi’nin Pyke Kalesi’nin dış çekimlerinde kullanılmış.
Derry/Londonderry: Kuzey İrlanda’nın ikinci büyük şehri olan Derry (veya Londonderry), tarihi duvarlarıyla ünlü. Avrupa’da hala tamamen ayakta olan nadir surlardan birine sahip. Şehir duvarları, 17. yüzyılda inşa edilmiş ve yaklaşık 1.5 km uzunluğunda. Duvarların üzerinde yürüyüş yapma şansınız var. Şehirde gezebileceğiniz diğer bir yer, Free Derry Corner ve Bogside muralleri, Kuzey İrlanda’nın “The Troubles” dönemine ait önemli bir simge. 1960’lı ve 70’li yıllardaki sivil haklar mücadelesini ve Bloody Sunday gibi trajik olayları anlatıyor.
Giant’s Causeway: UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan devler kaldırımı, Kuzey İrlanda’nın ikonik doğal oluşumu. Efsaneye göre dev Finn MacCool tarafından İskoçya’ya geçmek için inşa edilmiş bu bazalt sütunlar, doğanın sanat eseri resmen. Yaklaşık 40.000 adet altıgen şeklinde bazalt sütun, denize doğru uzanıyor. Burada yürüyüş yaparken kendinizi bambaşka bir dünyada hissediyorsunuz. Girişte ziyaretçi merkezinden bilet alıyorsunuz, yetişkin ücreti 12£ ve çocuk 6£. Bölgenin hakkında detaylı bilgi edinmek için ücretsiz audio guide alabilirsiniz.
Fermanagh Lakelands: Kuzey İrlanda’nın batısında yer alan bu göller bölgesi, yüzlerce göl ve irili ufaklı adacıklardan oluşuyor. Merkez konumundaki Enniskillen kasabası hem hareketli hem de çok tatlı bir yer. Tekne kiralayıp Lough Erne’de gezebilir, su kenarında yürüyüş yapabilir ya da ada üstündeki eski manastır kalıntılarını görebilirsiniz.
Morne Mountains: Burası Kuzey İrlanda’nın güneydoğusunda yer alan dağlık bir bölge. Doğa yürüyüşü yapmayı seviyorsanız burayı seversiniz. Hem kolay yürüyüş rotaları hem de zorlu zirve tırmanışları var. C.S Lewis, çocukken tatillerinin çoğunu Mournes ve Rostrevor’da geçirmiş, Narnia Günlükleri’ni yazarken de buradan ilham almış. Ona ithafen, Rostrevor’de Kilbroney Park içinde bir yürüyüş yolunun adını Narnia Trail koymuşlar.
Carrick-a-Rede Rope Bridge: Yine kıyı şeridinde yer alan halat köprü, adrenalin sevenlerin kaçırmaması gereken bir durak. İki uçurum arasında, balıkçıların eskiden kullandığı, 30 metrelik sallanan bir köprü burası. Köprüden geçerken denizin üzerinden uçuyormuş gibi hissediyorsunuz.
Son olarak Belfast için birkaç mekan önerisi vermek istiyorum. Kahve ve kahvaltı için Neighbourhood Cafe, Established Coffee, kaliteli bir yemek için Noble, pizza sevenlere Flout tavsiyemdir. Pub olarak yılların klasiği The Crown Liquor Saloon ve daha modern bir bar olan The Reporter gidebileceğiniz yerlerden.
Daha iyi içerikler üretebilmem için soru, eleştiri ve beğenilerinizi yorum olarak bekliyorum.
Gelecek yazılarımdan haberdar olmak ve daha fazla fotoğraf için beni takip etmeyi unutmayın!
Instagram: hohhoyyt
Tiktok: deniz.tarhan
Youtube: hohhoyyt
Facebook: hohhoyyt
