Kopenhag, İskandinavya’nın en güzel şehirlerinden biri. Burada tarih, kültür ve modern yaşamı bir arada deneyimliyorsunuz. Şehrin düzenli yapısı, huzurlu atmosferi ve yaşam kalitesi, burayı ziyaret eden herkesi etkiler diye düşünüyorum. Kanal manzaraları, bisikletle her yere ulaşma kolaylığı, meşhur “hygge” anlayışı ve dünya çapında ünkü gastronomi kültürüyle benim gezmeyi en sevdiğim Kuzey Avrupa şehri diyebilirim. Şimdi gelin size Kopenhag’ta 4 günde nereleri gezebilirsiniz, onları anlatayım. Kopenhag gezilecek yerler listesi sizlerle!
Kopenhag Gezilecek Yerler
Kophenag’ı adım adım gezmenize yardımcı olacak bana göre en önemli 21 noktayı listeliyorum.
Nyhavn: Kopenhag’ın simgelerinden biri. Rengârenk evler, eski yelkenliler ve kanala sıralanmış restoranlarla çok fotojenik bir ortam. Hem gündüz hem gece çok canlı. Andersen’in bir dönem yaşadığı ev de burada. 67 numaralı evde “Küçük Denizkızı” masalını yazmış. Tahmin edeceğiniz üzere çok turistik ama kanal kenarındaki mekanlarda bir bira içip keyif yapmanızı öneririm.
Den Lille Havfrue: Andersen’in ünlü masalından esinlenerek yapılan bronz deniz kızı heykeli, liman kıyısında yer alıyor. Bu heykel çoğu kişiyi hayal kırıklığına uğratıyor çünkü düşündüğünüzden çok daha küçük. Ama yine de Kopenhag’ın sembolü diyebiliriz ve 1913’ten beri orada duruyor.
Botanisk Have: Şehir merkezinde doğayla baş başa kalabileceğiniz, 10 hektarlık bir alan. Geniş yürüyüş yolları, göletler ve cam seralar içinde yüzlerce bitki türü bulunuyor. Giriş ücretsiz.
Frederiks Kirke: Mermer Kilise olarak da bilinen bu kilise, muhteşem kubbesiyle öne çıkıyor. 1894’te tamamlanan kilisenin, Avrupa’nın en büyüklerinden biri olan kubbesi Roma’daki St. Peter Bazilikası’ndan esinlenmiş. İçeri girmek ücretsiz, ancak kubbeye çıkış sadece hafta sonları ve ücretli.
Rosenborg Kalesi ve Bahçeleri: 17. yüzyıldan kalma bu kale Danimarka kraliyet ailesinin yazlık sarayı olarak kullanılıyormuş. İçinde Danimarka Taç Mücevherleri sergileniyor. Bahçeleri halka açık ve özellikle baharda çok keyifli.
Christiansborg Sarayı: Danimarka’nın siyasi merkezi burası. Parlamento, Yüksek Mahkeme ve Kraliyet resepsiyonları burada. Ziyaret edilebilecek bölümler arasında Kraliyet salonları, kule ve atlı arabalar müzesi var. Ücretsiz olarak kulesine çıkıp Kopenhag’ı yukarıdan izleyebilirsiniz.
National Museum of Denmark: Danimarka’nın en büyük tarih müzesi. Viking eserleri, Orta Çağ koleksiyonu gerçekten zengin. Çocuklar için interaktif bölümler de var. Özellikle Sun Chariot adlı Tunç Çağ heykeli görülmesi gereken önemli eserlerden biri.
Davids Samling: Küçük ama etkileyici bir müze. İslam sanatı, Avrupa dekoratif sanatları ve Danimarka eserleri bir arada. Özellikle İslam sanatı koleksiyonu dünya çapında biliniyor. Çok kalabalık da olmuyor, sakin sakin gezersiniz. Giriş ücretsiz.
Ny Carlsberg Glyptotek: Carlsberg bira fabrikasının kurucusunun oğlu Carl Jacobsen’in kurduğu müze. Antik Yunan, Roma ve Mısır eserlerinden modern tablolara geniş bir koleksiyon var. Ortasındaki kış bahçesi palmiye ağaçları ve çiçeklerle dolu, çok keyifli. Genel olarak harika bir müze ve her ayın son Çarşamba günü ücretsiz.
SMK – Statens Museum for Kunst: Danimarka Ulusal Sanat Müzesi. Hem klasik Avrupa sanatı hem de modern Danimarka sanatı açısından zengin bir koleksiyon var.
Design Museum Danmark: Tasarım meraklılarının bayılacağı bir yer. Mobilyadan modaya, Danimarka’nın dünyanca ünlü tasarım tarihine tanık oluyorsunuz. Sergiler hem modern hem nostaljik. Bahçesindeki kafe de dinlenmek için güzel.
Thorvaldsens Museum: Danimarkalı heykeltıraş Bertel Thorvaldsen’in eserlerini sergileyen müze. Neoklasik tarzda heykeller, mitolojik figürler var, fazla büyük değil ama etkileyici. Bu müze de her Çarşamba ücretsiz.
Amalienborg Sarayı: Danimarka Kraliyet ailesinin günümüzdeki evi. Dört ayrı binadan oluşuyor. Kraliçe evdeyken bayrak çekiliyor ve öğlen muhafız değişimi yapılıyor. Oldukça şatafatlı bir tören, çok kalabalık oluyor ama izlemenizi öneririm. Müze bölümünde kraliyet ailesinin son 150 yıllık özel eşyaları sergileniyor.
Tivoli Bahçeleri: 1843’te açılan dünyanın en eski lunaparkı. Walt Disney buradan ilham almış Disneyland’i kurarken. Sadece lunapark değil, konser salonu, restoranlar, güzel bahçeler var. Akşam ışıklandırıldığında masalsı bir ortam oluyor, hele noel dönemi harika. Giriş biraz pahalı ama özellikle çocuğunuz varsa tavsiye ederim.
Rundetarn: 1642’den kalma bu silindir kule, Avrupa’nın hala çalışan en eski gözlemevi. Tepesine çıkmak için merdiven yok, spiral rampa var, döne döne çıkıyorsunuz. Yukarıda 360 derece güzel bir Kopenhag manzarası var.
Vor Frelsers Kirke: Altın spiral kulesiyle ünlü bu kilise, Christianshavn’da yer alıyor. Dışarıdan kuleyi saran 400 basamaklı merdivenle yukarı çıkabiliyorsunuz. 95 metre yükseklikte ve çıkmak biraz cesaret gerektiriyor diyebilirim ama Kopenhag’ın en iyi manzara noktalarından biri.
Olufsvej: Kopenhag’ın en çok fotoğraflanan sokaklarından biri. Renkli evleri ve sakinliğiyle kısa bir yürüyüş ve fotğraf çekmek için uğrayabilirsiniz.
Nyboder: Turuncu renkli tarihi evleriyle ünlü bir mahalle. 17. yüzyılda denizciler için inşa edilmiş bu evler bugün halen konut olarak kullanılıyor. Akin bir yürüyüş ve fotoğraf için buraya da uğrayabilirsiniz.
Superkilen Park: Renkli ve modern bir park. Bisiklet yolları, ilginç heykeller ve dinlenme alanları var. Parkta siyah zemine beyaz dalgalı çizgiler çizilmiş bir tepecik var, çok güzel fotoğraf kareleri çıkıyor.
Stroget: Kopenhag’ın ana alışveriş caddesi. Lüks markalardan yerel tasarımcı butiklerine kadar birçok seçenek var. Avrupa’nın en uzun yaya caddelerinden biri.
Christiania: Özgür şehir olarak anılan Christiania, 1971 yılında terk edilmiş bir askeri bölgenin yerel halk ve aktivistler tarafından işgal edilmesiyle doğmuş. Girişindeki tabelada “You are now leaving the European Union” (Artık Avrupa Birliği’nden çıkıyorsunuz) yazıyor. Kendi okulu, ekolojik inisiyatifleri, sanat atölyeleri ve kafeleri var. Bölge, duvar resimleriyle dolu ve sokak sanatı burada adeta bir açık hava galerisi gibi.
Christiania’nın en çok konuşulan bölümü yıllarca serbest ot satışının yapıldığı Pushers Street idi. Bu sokakta 2024 yılına kadar açık açık esrar satışı yapılıyordu. Fakat artan suç olayları, polis baskınları ve yerel halkın baskısı sonucu Nisan 2024 itibarıyla Pushers Street kapatılmış. Şu an sokakta ot satışına tamamen son verilmiş durumda ve bu karar Christiania sakinlerinin kendi inisiyatifiyle alınmış. Böylece bölgenin suçla değil, sanat ve topluluk ruhuyla anılması hedefleniyormuş.
4 Günlük Kopenhag Gezi Rotası
Size örnek olması açısından gün gün rota hazırladım, haritadan işaretleyip deneyebilirsiniz. Bu epey yoğun bir rota. Yukarıdaki açıklamalara göre daha çok ilginizi çekenlere öncelik verebilirsiniz.
Kopenhag Gezi Rotası 1. Gün
Strøget, Nyhavn, Davids Samling, Christiansborg Sarayı, National Museum of Denmark
Kopenhag Gezi Rotası 2. Gün
Amalienborg Sarayı, Frederiks Kirke, Design Museum Danmark, Rosenborg Kalesi ve Bahçeleri, Botanisk Have
Kopenhag Gezi Rotası 3. Gün
Den Lille Havfrue, Nyboder, SMK – Statens Museum for Kunst, Ny Carlsberg Glyptotek, Thorvaldsens Museum
Kopenhag Gezi Rotası 4. Gün
Tivoli Bahçeleri, Rundetårn, Vor Frelsers Kirke, Christiania, Olufsvej, Superkilen Park
Bu listeye koyacak kadar beğenmediğim ama Kopenhag’te normalde ücretli olup Çarşamba günleri ücretsiz olan müzeleri paylaşmak istiyorum son olarak.
Museum of Copenhagen: Pek bir beklentiniz olmasın ama Çarşamba günü ordaysanız bir gidip görebilirsiniz
Nikolaj Kunthsall: Benim gittiğim dönemin sergileri pek etkileyici değildi açıkçası ama Çarşamba ordaysanız bir göz atarsınız.
Kunthsall Charlottenbur: Burada da yine benim gittiğim dönem çok iyi değildi ama açılacak bir sürü sergi vardı, belki size güzel bir şeyler denk gelir 🙂 her Çarşamba 5’ten sonra ücretsiz.
Umarım Kopenhag Gezilecek Yerler yazım size faydalı olur ve güzel bir Kopenhag gezi rotası yaparsınız. Benim atladığım bir şeyler olabilir, sormak istediğiniz başka şeyler varsa lütfen yorum olarak bırakın. Sizin ekstra önerileriniz varsa onları da yorumlara beklerim. Size şimdiden iyi tatiller!
Daha iyi içerikler üretebilmem için soru, eleştiri ve beğenilerinizi yorum olarak bekliyorum.
Gelecek yazılarımdan haberdar olmak ve daha fazla fotoğraf için beni takip etmeyi unutmayın!
Instagram: hohhoyyt
Tiktok: deniz.tarhan
Youtube: hohhoyyt
Facebook: hohhoyyt
