Türkiye’nin en büyük adası olan Gökçeada, tertemiz plajları, zeytin ağaçlarıyla kaplı tepeleri ve bozulmamış Rum köyleriyle benim Türkiye’de en sevdiğim tatil rotalarından biri. Bu nedenle defalarca gittiğim bir yer. Şimdi size tecrübelerime dayanarak elimden geldiğince Gökçeada’yı anlatmaya çalışacağım. Gökçeada ulaşım, konaklama, yeme içme, gezilecek yerler ve en güzel plajların hepsini paylaşacağım. O zaman buyurun, Gökçeada gezi rehberi sizlerle. 😉

Gökçeada Gezi Rehberi
Gökçeada nerede? Gökçeada Kuzey Ege Denizi’nde yer alan, Çanakkale’ye bağlı bir ada.
Gökçeada’ya Nasıl Gidilir? Gökçeada Ulaşım
Gökçeada’ya İstanbul’dan 5 saat, Kırklareli’den 4 saatte gidiliyor(Biz Kırklareli’den de gittiğimiz için bu detayı verdim). Kabatepe’den Gökçeada feribotuna biniyoruz. Biletleri Gestaş’ın sitesinden online olarak alıyoruz, plakayı sistem otomatik tanıyor ve hemen sıraya giriyorsunuz. Gittiğinizde de alabilirsiniz tabi, ama o zaman daha fazla sıra bekleyebiliyorsunuz çünkü online bileti olanlara öncelikli geçiş hakkı tanınyor. Özellikle kalabalık dönemlerde gidiyorsanız önceden online almakta fayda var.
Aracınız yoksa, Gökçeada toplu taşıma ile ulaşım bilgilerini de vereyim. İstanbul’dan Çanakkale Truva otobüs şirketi Gökçeada’ya direkt ulaşım sağlıyor. Onun dışında farklı yerlerden gelenler Eceabat’a otobüsle gelip minibüs ile Kabatepe’ye ve oradan da feribot ile adaya varabilir. Ada içinde ulaşım için arabanız olması iyi olur, minibüsler var ama her yere gidemiyorsunuz, yol üzerinde durup beğendiğiniz manzarada mola vermek, keçilere merhaba demek ve dilediğiniz yere gidebilmek için arabayı öneririm.

Gökçeada’da Nerede Kalınır? Gökçeada Konaklama
Gökçeada’da konaklama alternatifleri Bozcaada’ya kıyasla daha az. Biz daha çok Aydıncık tarafında kalıyoruz çünkü tatilimizin içinde sörfe de vakit ayırıyoruz. Buranın denizi çok güzel, çocuklu aileler için kum plaj ve tesislerin olması da bir avantaj. Öncelikle kendi tecrübelerimden konakladığım iki yeri paylaşayım. Birincisi Kotinos Beach Hotel, burası oğlumuzla geldiğimiz zaman tercih ettiğimiz bir otel. Bahçesi ve havuzu var, taş duvarlı odaları güzel. Açık büfe kahvaltısında bol seçenekli lezzetli yiyecekler oluyor, ayrıca gün içinde yemek için kendi restoranı var. İkincisi ise Sardunya Beach’teki bungalovlar. Burası çocuksuz olduğumuzda tercih ettiğimiz bir yer. Fiyatın uygun olması ve plaja yakın olması nedeniyle tercih edebilirsiniz.

Eğer sörf yapmayı düşümüyorsanız, konaklama için Eski Bademli, Zeytinliköy, Kaleköy veya merkezi düşünebilirsiniz. Çünkü otelden dışarı çıktığınızda market, yeme içme vs. her türlü ihtiyacınızı buralarda daha rahat halledersiniz Şimdi Gökçeada’nın bu bölgeleri için otel önerileri vereyim.
Kaleköy’de Anemos Otel taş binası, bahçesi ve havuzu ile benim beğendiğim bir otel. İlios Gökçeada, Eski Bademli’de şirin mi şirin bir taş yapının içinde yer alıyor, çok huzurlu ve sakin bir yer burası. Merkezde konaklamak isterseniz Meydani Butik Hotel‘i tavsiye ederim. Özellikle araçsız olacaksanız merkezde konaklamak en mantıklısı. Son olarak Zeytinliköy’de konaklamayı düşünürseniz Son Vapur Butik Otel‘i düşünebilirsiniz. Yalnız buranın restoranı da meşhur ve akşamları gürültü olabilir, aklınızda olsun.
Gökçeada’daki tüm müsait oteller için burayı inceleyebilirsiniz.
Adada ev kiralama seçenekleri de bulunuyor. Airbnb‘den alternatif evlere bakabilirsiniz. Bir tane ev beğenmiştim, konaklamadık ama buraya bırakayım, belki sizin hoşunuza gider, tam kafa dinlemelik.

Gökçeada’ya Ne Zaman gidilir?
Ben Gökçeada’ya Haziran ve Temmuz aylarında gittim. Daha önceki yıllarda hep çok rüzgarlıydı. Son gittiğimizde ise tamamen sörf yapma odaklı gittik, bu sefer de rüzrgar hiç yoktu şansımıza. Rüzgar olunca plaj alternatiflerinizi azaltıyor, rüzgar olmayan tarafa kaçıyorsunuz. Plajda rüzgar olması sizin için önemli değilse zaten problem yok. Yılın 300 günü rüzgar alan bir adaymış burası, son dakika planı yapacaksanız mutlaka rüzgarın durumunu kontrol edin. Deniz için Haziran ve Eylül ayları arasındaki dönemi tercih etmeniz iyi olur. Diğer zamanlar deniz soğuk gelebilir.
Gökçeada’da Kaç Gün Kalınır?
Biz genelde 2 ya da 3 gece konaklayacak şekilde plan yapıyoruz. Siz de hafta sonuna bir gün ekleyerek bu şekilde bir program yapabilirsiniz. Günübirlik gitmeyin çok az olur, sadece hafta sonu için de gidilebilir ama daha fazla yer görmek için biraz sıkışık program yapmanız gerekebilir. İlk defa gidecekler için ideal süre 3 gece bence. Daha uzun kalırsanız da gidebileceğiniz pek çok plaj ve farklı yemek alternatiflerini değerlendirebileceğiniz mekanlar olduğu için sıkılmazsınız diye düşünüyorum.
Gökçeada Ucuz mu? Gökçeada Gezi Bütçesi
Eskiden Türkiye’deki pek çok yere göre bütçe dostu bir tatil alternatifiydi ama son gidişimizde fiyatların inanılmaz arttığını fark ettim, gerçi her yerde çok arttı ama şöyle anlatayım. Adanın yoğun rüzgar alması nedeniyle sörf turizmi oldukça yoğun ve çok uzun yıllardır başta Bulgarlar olmak üzere yabancı turist epey fazlaydı. Bu sene maalese fiyatlardan dolayı pek Bulgar gelmediğini söylediler. Otel ve restoran fiyatları da önceki yıllara göre çok artmış gibi geldi bize.

Gökçeada’da Nerede Yemek Yenir? Gökçeada Yeme İçme Önerileri
Adanın en güzel restoranı neresi diye sorsanız direkt ve net cevabım Kaleköy’deki Poseidon olur. Muhteşem gün batımı manzarası eşliğinde, her zaman çok leziz mezeler yiyoruz. Servis, hizmet, ilgi, yemek çeşitliliği/lezzeti ve manzara olarak çok güzel bir mekan. Fiyatlar, Gökçada’daki diğer yerlere göre yüksek ama kesinlikle hak ediyorlar. Alaçatı gibi yerlere göre yine uygun kalıyor tabi. Burada yemek için, gitmeden önce mutlaka rezervasyon yaptırın.
Kaleköy Liman tarafında yemek isterseniz Ata Demirer’in filmi ile ünlenen Eleni Rum Tavernası‘na gidebilirsiniz. Ortam çok tatlı, yemekler fena değil. Fiyatlar ada ortalamasının bir tık üstünde.

Tepeköy’de iki tane favori mekanımız var, birincisi Angelikis Taverna. Tepeköy’deki en güzel yere sahipler bence, masaları meydandaki sokakta çünkü, çok güzel bir atmosfer oluyor. Burada fiyatlar Poseidon’a göre daha uygun. Meze çeşitleri çok fazla değil ama lezzetleri güzel. Adanın meşhur yiyeceklerinden oğlak tandırı da burada deneyebilirsiniz.

Tepeköy’deki ikinci alternatif Barba Yorgo. Buranın oğlak tandırı sanıyorum adada en meşhur olan. Mezeleri ortalama ama oğlak gerçekten güzel. Ayrıca kendi bağlarından elde edilen üzümlerle yaptıkları şaraplarını da denemeyi unutmayın. Akşam 8 gibi canlı müzik başlıyor.
Tabak kırmacalı coşmak istiyorum, öyle bir mekan arıyorum derseniz Meraklis‘e gitmenizi öneririm.

Aydıncık’ta konaklıyorsanız Fengari restoranı önerebilirim. Başka yerde konaklıyorsanız özel olarak buraya gidecek bir menüsü yok açıkçası. Ama Aydıncık civarında otelden yürüyüp gidecek mekan isteyene uygun. Akşam saatlerinde hemen kumların üzerine masaları atıyorlar ve denizin dibinde yemeğinizi yiyorsunuz. Tatlı ve salaş bir ortam oluyor. Meze seçeneği az ve lezzetleri ortalama ama balıkları güzel.

Zeytinliköy’deki Nostos Cafe tatlıları ve dibek kahvesi için gidilebilecek bir yer. Ortamını çok seviyorum. Özellikle krem karamel ve panna cotta deneyin derim. Vişneli sakızlı muhallebesini seven de çok ama ben pek sevemedim.

Zeytinliköy’deki Barba Hristo‘nun sakızlı muhallebisi gerçekten nefis, çok hafif ve lezzetli. Ancak sahibi Barba Hristo vefat ettikten sonra kapanmıştı, oğulları arada açıyormuş. Yani gittiğinizde kapalı olabilir, yine de bakarsınız çünkü bence adanın en iyisiydi burası. Madam Paraskevi‘de lokma tatlısı yemenizi öneririm.

Yine Zeytinliköy’de Sıcak Kahve isimli mekan tatlı bir yer, Frappe içebilirsiniz. Zeytinliköy’ün en fotojenik sokağında yer alan tatlış mekanlardan biri de Mina Cafe.
Gökçeada merkezde Meydani Pastanesi‘nin sakızlı muhallebisi ve efibadem kurabiyesini de denemenizi öneririm.
Eski Bademli’deki Cafe Sten Ada da adanın en sevilen kafelerinden biri. Likörleri, frappesi, limonatası, karadut suyu ve tatlıları için uğrayabilirsiniz.
Gökçeada’da kahvaltı için mekan önerilerimi de yazayım. Mustafa’nın Kayfesi ilk sırada tercih edilmesi gereken bir yer bana göre. Burası gün batımı için de güzel bu arada. Diğer kahvaltı adresleri de Cugura Organik ve Salih’in Kahvaltı Salonu.
Gece bir şeyler içmek için Kaleköy’deki Karadut‘a bakabilirsiniz, Canlı müzik de var.

Gökçeada’da Nerede Denize Girilir? Gökçeada Plajlar ve Koylar
Aydıncık Plajı
Adanın en popüler ve uzun plajlarından biri. İnce kumlu sahili ve berrak deniziyle benim en sevdiğim plajlardan. Plaj boyunca yer alan tesislerin olanaklarından faydalanabilir ya da en sondaki kısımda kendi havlunuzu serip oturabilirsiniz. Rüzgar alan yapısıyla, rüzgar sörfü ve kiteboard gibi su sporlarının adresi haline gelmiş durumda.

Laz Koyu
Gökçeada’nın en popüler plajlarından birisi de burası. Çok büyük bir koy olmadığı için biraz sıkışık geliyor bana ama rüzgar olmadığı zaman seviyorum. Araba park konusu da bu sıkışıklıktan nasibini alıyor. Koyun bir kısmı tesisli, bir kısmı tesissiz yani kendi sandalyenizi şemsiyenizi alıp gelebilirsiniz. Bir de restoran var, onların şezlonglarını kullanmasanız bile gidip yemek yiyebilirsiniz.

Uğurlu Plajı
Uğurlu Plajı, adanın batısında yer alıyor. Sakinliği ve temiz deniziyle öne çıkıyor. Adanın en geniş plajlarından biri. Burada önde şezlong, şemsiye ve arkalarında restoranlar var ama kendi havlunuzla da plajın keyfini çıkarabilirsiniz. Kuzey rüzgarları eserken, Aydıncık tarafı rüzgarlıyken burası daha sakin oluyor.

Gizli Liman
Adı gibi saklı ve bakir bir koy burası. Yüksek kayalıkların arasında yer alan bu plaj, sakin atmosferi ve tertemiz deniziyle güzel bir seçenek. Adanın en batı ucunda Uğurlu plajından sonra ulaşabiliyorsunuz. Deniz ayakkabısı almanızı tavsiye ederim.

Yıldız Koyu
Gökçeada’nın kuzeyinde yer alıyor. Girişte arabanızı park edebileceğiniz geniş ve ücretsiz bir alan bulunuyor. Sahil taşlık olduğu için deniz ayakkabınızı yanınıza almayı unutmayın. Tesis yok o yüzden şemsiye, sandalye, yiyecek, içecek mutlaka olsun. Deniz altı zenginlikleri için şnorkel ve deniz gözlüğü almanızı da öneririm.

Gökçeada Gezilecek Yerler ve Yapılacaklar
Gökçeada’da gezilecek en güzel yerler bana göre Zeytinliköy ve Eski Bademli. Kısıtlı zamanı olanların ilk buralara gitmesini tavsiye ederim, buralarda çok güzel taş evler ve zakkumlarla dolu şirin sokaklar var.

Yalnız bu Zeytinli ve Bademli’ye gün ortasında sakın gitmeyin anormal sıcak oluyor. Keyifle gezebilmek için kesinlikle sabah saatlerinde ya da akşam saatlerinde gitmek gerek. Ben buraları hiç çok kalabalık da görmedim yani akşam gidersek kalabalık olur diye düşünmeyin. Eski Bademli’de meşhur asırlık çınar ağacını ziyaret etmeyi unutmayın.

Tepeköy ve Kaleköy de görülmesi gereken köylerden. Biz akşam yemeklerimizi buralarda yediğimizde, yarım saat kadar erken gidince köyü turlamak için yeterli oluyor. Eğer doğada trekking yapmayı seviyorsanız Tepeköy’de yer alan Marmaros Büyük Şelale’yi ziyaret edebilirsiniz ama yolların zorlu olduğunu bilerek gidin.
Kaleköy; Yukarı Kaleköy ve Kaleköy Liman olarak ikiye ayrılıyor. Yukarıya çıkmadan önce liman tarafında hediyelik eşya vs. satışı yapılan renkli kulübelere uğramanızı tavsiye ederim. Yukarı Kaleköy’de Poseidon’da yemek yemeseniz bile hemen yanında yer alan gün batımı seyir noktasından mutlaka gün batımını izleyin.

Şimdilerde hayalet köy gibi görünen Dereköy, zamanında Türkiye’nin en büyük ve kalabalık köyüymüş, daha sonra Rum nüfusunun evlerini terk etmek zorunda kalmasıyla 15-20 nüfuslu terk edilmiş evlerin bulunduğu bir yer haline gelmiş. Biraz fotoğraf çekip, buralarda zamanında ne hayatlar yaşandığını düşünerek hüzünleneceğiniz bir köy.

Şirinköy, Bulgaristan’dan gelen Türkler için kurulmuş, tek tip evlerin bulunduğu bir köy, gitmeseniz de olur bana göre. Biz sadece Gizli Liman’a giderken alışveriş yapmak için uğradık, görülecek pek bir şey yok. Gökçeada merkezde İş Bankası sokağında pek çok mekan açılmış, birkaç tatlı hediyelik eşyacı da bulunuyor. Vaktiniz olursa buraya da uğramanızı öneririm.

Gökçeada hem kitesurf hem de windsurf için bir cennet diyebilirim. Yan yana olan Eşelek Plajı ve Kefaloz sörf yapabileceğiniz yerler arasında yer alıyor. Buralarda rüzgar sörfü dersi alalabileceğiniz okullar bulunuyor, her sene fiyatlar çok değiştiği için fiyat bilgisi paylaşmıyorum. Son olarak Aydıncık ve Kefaloz plajının arasında bir tuz gölü var, bu gölden çıkan siyah çamurun bazı cilt hastalıklarına iyi geldiği söyleniyor, burada bir çamur banyosu yapmayı düşünebilirsiniz.

Gökçeada’dan ne alınır? Gökçeada alışveriş
Gökçeada’dan efibadem kurabiyesi, ada balı, keçi peyniri, şarap ve zeytinyağı gibi ürünler alabilirsiniz. Adaya özgü doğal krem Balomeni’yi de alıp denemenizi öneririm. Cilt problemlerine çok iyi geliyor, en azından kendi adımıza öyle.
Tepeköy’de yer alan Summer of Flowers’dan seramik ürünler alabilirsiniz. Merkezdeki Ada Rüzgarı’ndan adada yetişen doğal ürünler alabilirsiniz. Eski Bademli Dükkanı’ndan el yapımı takı, toka ve diğer aksesuarlardan alabilirsiniz. İmroza Sabun Atölyesi’nden kolonya ve sabun alabilirsiniz.
Girişte de söylediğim gibi ben Gökçeada’yı gerçekten çok seviyorum, benim her yaz uğramak istediğim yerlerden biri diyebilirim. Umarım hazırladığım Gökçeada Gezi Rehberi, plan yaparken size de yol gösterici olur. Benim yazmayı atladığım şeyler olabilir, sormak istediğiniz başka şeyler varsa lütfen yorum olarak bırakın. Sizin ekstra önerileriniz varsa onları da yorumlara beklerim. 🙂
Datça Gezi Rehberi ve Gezilecek Yerler
Kaş Gezi Rehberi ve Gezilecek Yerler
Gelecek yazılarımdan haberdar olmak ve daha fazla fotoğraf için beni takip etmeyi unutmayın!
Instagram: hohhoyyt
Tiktok: deniz.tarhan
Youtube: hohhoyyt
Facebook: hohhoyyt
MERHABA. GOOGLE DAN GÖKÇEADA İÇİN BEYNELMİNEL SAYFANIZA ULAŞTIM. ÇOK SADE YANARDÖNERSİZ ANLATIMINIZ İÇİN TEŞEKKÜRLER.
Yorumunuz için ben teşekkür ederim, sevgiler.
Gökçeada güzel de çamur banyosu tavsiye etmem orası kuş pisliği ıle dolu yani penguen dışkısı