Amman Havaalanı’nda Nasıl Mahsur Kaldık?

Amman Havaalanı’nda oğlumla bir başıma mahsur kaldım çünkü pasaportlarımızı bulamadım. Ankara’da mı unuttuk, uçakta mı unuttuk belli değildi ve annemin telefonuyla pasaportlarımızı bulamadıkları için instagram’dan orada olabilecek kimse varsa diye yardım çağrısında bulundum. Çok fazla mesaj gönderen, yardım etmeye çalışan oldu. Hepinize tek tek teşekkür ederim. Olayı atlattık atlatmasına ama konunun detaylarını soran da çok fazla mesaj aldım, uzun uzun anlatmak istediğim için de bloga yol hikayesi olarak yazmanın en doğrusu olacağına karar verdim. Hem ileride belki benzer bir problem yaşayan olursa yol gösterici olur.

img_0137.jpg

Yolculuk böyle başladı

Normalde ben valizi bagaja veriyorum, yanıma da Ada’nın acil ihtiyaçları için bir küçük sırt çantası ve bir de pasaportlar, cüzdan için küçük postacı tip çanta alıyorum. Bu seyahatimizin konsepti sırt çantalıydı. Benim teknolojik aletler ve Ada’nın ekstra eşyaları nedeniyle(ilaçlar, yiyecekler, alt bezleri vs.) iki çantaya ancak sığabildiğimiz için başka küçük çanta almak istemedim. Havaalanında da şansımıza ekstra bir güvenlik kontrolü söz konusuydu, 2 yerine 3 kez güvenlikten geçtik. Son 2 güvenlikte tüm eşyalarımı sırt çantalarından çıkartıp tekrar tekrar kontrol ettiler, denetim olduğunu söylediler. Tek başıma çocukla ve iki büyük sırt çantasıyla beni çok yordular açıkçası, hem kafa hem bedenen daha yolun başında dağıldım. 🙁 Biliyorsunuz uçağa pasaportsuz/kimliksiz binemiyorsunuz, pasaport ve biletleri gösterdikten hemen sonra ya körüğe ya da otobüse biniyorsunuz, biz körükten geçtik. Bilet kontrolünü geçtiğimiz aşamada ben hep pasaportları küçük postacı çantama atarım ama bu durumda elimde kaldılar.

IMG_0145.jpg

Her şeyden habersiz mutlu mesut uçak selfieleri

Biz İstanbul’dan Ankara aktarmalı olarak uçtuk. Esenboğa havaalanından Amman uçağına bindik. Uçaktan tüm eşyalarımızı alıp pasaport sırasına girdik. Bu arada oğlumun çift vatandaşlığı bulunuyor, yanımda onun bir ay süresi kalmış Türk pasaportu da vardı. Ürdün Türk vatandaşlarından vize ücreti istemediği için her ihtimal onu da yanımda getirmiştim ama süresi az olduğundan Türkiye çıkışında onu kullanmadık. Velhasıl, pasaport sırasında çantayı bir açtım ki oğlumun Türk pasaportundan başka bir pasaport yok ortada. O an düşündüm ve güvenlikte tüm eşyalarımızı tekrar tekrar çıkarttıkları aklıma geldi, kesin o sırada orada unuttum dedim. Sonra Ürdün’de beraber gezeceğimiz ekipten arkadaşlar uçağa mutlaka pasaportla binmiş olmam gerektiğini hatırlattı ve birlikte iki çantamı da boşaltıp aradık, bulamadık. Pasaportları uçakta bir yere bırakmış olmalıydım. Bunun üzerine hemen uçağa gitmek istedim fakat polisler izin vermediler, arayıp uçağa haber verdiler. Beraber gezeceğimiz ekibe de beni beklememelerini, gitmelerini söyledim ve biz Ada ile beklemeye başladık. Ben sürekli polise gidiyorum var mı gelişme diyorum, merak etme bulacaklar diyor polis bana. Bir ara geldi ve arkadaş geliyor şimdi dedi, bulunmuş mu yani pasaportlar dedim, merak etme dedi ve güldü. Ben de bulundu diye düşündüm, sevindim. Hatta eşim ve anneme indiğimizi, problem olmadığını yazdım gereksiz telaş etmesinler diye.

img_0154.jpg

Polis odasında Ada kendine yeni arkadaş edinmişti bile 🙂

Bu arada Ada, “Annecim neden gitmiyoruz” diye sordu, dedim “Pasaportlarımızı uçakta unuttuk, abiler getirecek”. Aradan bir saatten fazla süre geçti, ben artık endişelenmeye başladım ve polise gittim tekrar. “Nerede kaldılar? Uçağımız hala havaalanında mı?” diye sordum. Polis bir yeri aradı ve “Pasaportların bulunamamış, uçak da gitmiş” dedi. O an başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Yıllardır hayalini kurduğum, 5 ay önce uçak biletlerini aldığım gezi resmen yalan olmak üzereydi ve bu tamamen benim salaklığımdan, pasaportlarımıza sahip çıkamayışımdan kaynaklanıyordu. O an olduğum yerde çöktüm ve ağlama başlangıcı gibi çığlıkla karışık bir ses çıkardım ama gerisi gelmedi. Ağlayamıyordum bile, boğazımda kocaman bir yumru oldu, gözlerim doldu ama gerisini getiremedim. Çığlık atmak istiyordum, doğru düşünebilmek için üstümdeki stresi boşaltmam gerekiyordu. Amman havaalanının en güzel özelliği ücretsiz ve süresiz WIFI olması. Hemen whatsapp’tan eşimi aradım ve onunla üzüntümü paylaştım, kendisi de iş için bambaşka bir ülkede bana yardım edemediği için çok üzüldü ama beni çok rahatlattı. İstediğim zaman aynı seyahati tekrar planlayabileceğimi, işin bu kısmını çok kafama takmamam gerektiğini söyledi, biraz rahatlamıştım. Soğuk kanlı olmalıydım, oğlumla tek başımaydım ve bir yolunu bulup bu durumdan bir an önce kurtulmalıydım. Ada’ya da Ürdün’le ilgili onca video, fotoğraf göstermiştim, o bile neredeyse benim kadar heyecanlıydı. Bir önceki gün onu okuldan alırken öğretmenine “Biz Üydün’e gidicez, Petya’ya gidicez” diye anlatıyordu. Bunlar kafamda dönüp dururken Pegasus’un Amman’daki müdürü geldi ve uçakta bir küçük el çantasından başka bir şey bulunmadığını söyledi. Ona ve polislere ne kadar uzun süredir bu seyahati hayal ettiğimi anlattım. Bu arada sürekli neden gitmediğimizi soran oğluma da pasaportlarımızı unuttuğumu, belki de geri dönmek zorunda kalacağımızı söyledim. “Ürdün’e gitmesek olur mu” dedim ve inanamadığım bir olgunlukla, büyümüş de küçülmüş edasıyla “Oluy annecim, sen üzülme” dedi. O an üstüme tam rahatlama geldi, artık konsolosluğu arayıp ne yapabileceğimi sormalıydım. Aklıma instagram’da yaptığım son paylaşım geldi, yeni seyahat için ne kadar heyecanlandığımı, beni bekleyen sürprizleri merak ettiğimi yazmıştım. İşte bu seferki sürpriz buydu ve üstesinden gelecek, seyahat tecrübelerime bir yenisini eklemiş olacaktım.

IMG_0740

Seyahat öncesi instagram’da paylaştığım yazı 🙂

Pegasus’taki yetkili kişinin telefonundan konsolosluğu aradık ve kendileriyle konuştum. Normalde benim durumumun başlarına gelmediğini, ülke içinde pasaport kayıpları yaşandığını söylediler. Ülkede kaybolduğunda da Türkiye’ye geri dönüş için bir aylık geçici pasaport çıkartıyorlarmış. Ancak geçici pasaport çıkartma süreci de önce karakoldan tutanak tutturup onunla birlikte şahsen konsolosluğa gidip başvurmak şeklinde ilerliyormuş. Benim durumumda ülkeye giremediğim için bu işlemleri gerçekleştiremiyordum. Peki o zaman ben ne yapacaktım, ne ülkeme geri dönebiliyordum, ne de Ürdün’e girebiliyordum. Bana yol göstermelerini istediğimde, konsolosluk bana “Dua edin pasaportlarınız bulunsun” dedi. O an Tom Hanks’in “The Terminal” filmi aklıma geldi. Çok eskiden izlediğim için detaylarını hatırlamasam da sanırım onunla aynı konuma düşmüştüm. Havaalanında mahsur kalmıştık tam anlamıyla. İşin en sinir bozucu kısmı bulunduğumuz yerde hiçbir şey satılmıyordu, suyumuzu polis odasındaki sebilden hallediyorduk. Yanıma aldığım için biraz söylendiğim yiyecekler işe yaramıştı, yoksa aç kalacaktık. Annemi arayıp Esenboğa havaalanına ulaşmasını ve pasaportlarımızı sorgulamasını rica ettim. Dakikası 7,90’lık görüşme ücretiyle gerekli konuşmaları yapamayacaktım zira. Anneme bulunan herhangi bir pasaport olmadığı bilgisi verilmiş. Ben de çaresiz hemen instagram’dan yardım istedim, mutlaka oralarda çalışan, çalışan tanıdığı olan ya da en azından o sırada havaalanında olup yüz yüze polise sorabilecek birileri vardır diye umdum. Pegasus’un Ürdünlü yetkilisi de bir yandan benim için telefonda konsoloslukla konuşuyordu ve bana geçici pasaport basmaları konusunu bir şekilde çözmüşlerdi.

IMG_0163

Beklemekten sıkılmaya başlayan oğlum 🙁

Tekrar konsoloslukla konuştuğumda “Geçici pasaport çıkartabileceğiz ama onu almaya nasıl geleceksiniz ve bir aylık pasaport ile Ürdün’e giremezsiniz, Ürdün’e giriş için minimum 6 ay süresi kalmış pasaport gerekiyor” dediler. Bu arada saatlerdir orada olduğumuzdan polislerle artık arkadaş olmuştuk diyebilirim. 🙂 Ada zaten ben telefon görüşmeleri yaparken polis odasının altını üstüne getirmekle meşguldü ve polislerle oldukça iyi vakit geçiriyordu. Konsolosluk yetkilisinin söylediğini polislere ilettiğimde merak etme çözeceğiz dediler ve bir dizi telefon konuşmaları süreci başladı. Pegasus’un Ürdünlü yetkilisi de benim için pasaportu konsolosluktan alabileceğini söyledi, o anda bu insanların hiç tanımadıkları ve başka bir ülkeden gelen biri için bu kadar çabalaması beni çok duygulandırdı, daha önce gözümden akmayan yaşlar mutluluktan süzülüverdi. Telefonumu ara ara elime aldığımda dört bir yandan mesajlar yağıyordu, buradan herkese tekrar teşekkür etmek istiyorum yeri gelmişken. Bir anda düşen sms, derin bir oh çekmeme neden oldu. “Pasaportlar bulundu, sana ulaşamıyoruz”. Telefonumu wifi’ye bağlayıp uçak modunda unutmuştum. Arkadaşımın bir arkadaşı Esenboğa havaalanında çalışıyormuş, iyi haber oradan geldi. Anlaşılan bilet kontrolünden sonra pasaportları düşürmüşüm. Pasaportlarımı istersem ertesi günkü uçakla gönderebileceklerini söylediler. Aynı anda Ürdün polisi de beni geçici pasaport ile içeri alacağının garantisini verdi. Ankara’daki arkadaşa, pasaportlarımızı dönünce alacağımız bilgisini verdim. Çünkü biz ertesi gün Petra yolunda olacaktık, olleyy!! 😀

IMG_0661.jpg

Pembe pasaportum 🙂 Türkiye girişinde el koyuyorlar.

Bu anlattıklarımı 5 dakikada okumuşsunuzdur muhtemelen ama biz havaalanında 7-8 saat geçirdik. Ada pek problem çıkarmamış olsa da çok yoruldu ve taksiye biner binmez uyuyakaldı. Seyahatin geri kalanı da oldukça yoğun ve yorucuydu ama çok güzeldi. Bu olay da benim yol hikayelerimin arasında yerini aldı. Umarım kimsenin başına böyle bir şey gelmez ama gelirse de çözümü olduğunu bilin istedim, konuyu nasıl hallettiğimizi merak edenler için de uzun uzun yazmış oldum.

IMG_0169.jpg

Gece 23:00 suları bitik haldeyiz.

Ürdün’den paylaştığım fotoğraflara instagram’da #hohhoyytjordan hashtagi ile ulaşabilirsiniz.

Gelecek yazılarımdan haberdar olmak ve daha fazla fotoğraf için beni takip etmeyi unutmayın! 😉

Instagram: hohhoyyt

Facebook: hohhoyyt

 

 

hohhoyyt

Merhaba, ben Deniz Tarhan. Yazılımcıyım, dalarım, kayarım, yemek yaparım, hayal kurarım, seyahat ederim, fotoğraf çekerim, tiyatro severim. Eşine ve oğluna aşık bir anneyim. En büyük CimBom!

You may also like...

5 Responses

  1. cengizselcuk00 dedi ki:

    Geçmiş olsun… Umarım kimsenin başına gelmez çok kötü …

  1. Mayıs 10, 2018

    […] Amman Havaalanı’nda Nasıl Mahsur Kaldık? […]

  2. Ağustos 29, 2018

    […] Amman Havaalanı’nda Nasıl Mahsur Kaldık? […]

  3. Eylül 5, 2018

    […] Amman Havaalanı’nda Nasıl Mahsur Kaldık? […]

Bir Cevap Yazın

BORN TO LAUGH sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et