Barbare Vineyards

Geçenlerde, Kucuk Martha olarak bilinen blogger bir arkadaşımın, Barbare şaraplarının üretildiği Barbaros Bağ Evi’ne düzenlediği gurme tura katıldık. Eşim ilk başta mırın kırın etti Pazar günleri öğlene kadar uyumayı çok sevdiği için ama tur sonrası ikimiz de gittiğimize çok memnun olduk. 16 kişi civarı kişiden oluşan butik bir turdu ve sabah 9:30 İstanbul kalkış, akşam 21:30 civarı İstanbul’a varış şeklindeydi ve yol tek gidiş yaklaşık 2 saat sürdü.

Barbare

11:30 gibi mekana ulaştığımızda hemen bizi Barbare’nin Rose şaraplarıyla karşıladılar. O saatten itibaren, elimizden kadehler düşmedi zaten 🙂 Burak Şef’in sabah şarap yanına atıştırmalık olarak hazırladığı peynir tabağı, tereyağlar ve Focaccia öğleden sonraki ziyafetin habercisi gibiydi.  Sunum da, tatlar da çok güzeldi. Brunch keyfimizden sonra sonra bağı gezip üzümler ve şaraplar hakkında bilgi aldık. Bağlarda, Cabernet Sauvignon, Merlot, Syrah ve Türkiye’de pek duymadığımız Grenache ve Mourvedre üzümleri dikiliymiş. 2001 yılında başlayan yolculukları, 2007 yılında ilk şarap üretimi ve 2011’de de satışa geçmeleriyle devam etmiş.

DSC_1259_1

Bağ evinin minik köpeği Bebito turumuzun maskotu oldu, ve zaten yeterince güzel olan günümüze bir renk daha kattı, bütün gün kucaktan kucağa gezdi durdu. Şimdi biraz daha büyümüştür herhalde, biz gittiğimizde henüz 2 aylıktı ve çok sıcakkanlıydı.

IMG_20141012_170040

Yemeğimizi kelimelerle anlatamayacağım, görsel şölen olmasının yanı sıra parmaklarımızla birlikte yedik her şeyi, çok lezizdi gerçekten. Karides çorbasının hastası oldum bir kere.  Yemeklerin hepsi Burak Zafer’in elinden çıktı bildiğim kadarıyla ama Küçük Martha’nın bizim için yaptığı salata da oldukça başarılıydı. 4 çeşit enfes tart vardı ki bunlardan incirli olanı o hafta en beğenilen sosyal medya paylaşımı seçilmiş seçilmiş, muhtemelen bizim ekipten kaynaklanıyor 🙂

DSC_1299

Hangi şarapları en çok sevdiğimi sorarsanız Elegance(Syrah & Grenache & Mourverde) ve Prestige(Cabernet Sauvignon & Mourverde) benim favorilerim oldu. Akşam evimize dönmeden önce tatlımızı ve şaraplı dondurmamızı ikram edip uğurladılar bizi. Tatlımız yine bir tarttı ve ben kaç dilim aldığımı saymadım 😀 son olarak şarap alışverişimizi yapıp ayrıldık. Biz turdan genel olarak çok keyif aldık. Bunda hem Kucuk Martha’nın organizasyonu, hem de Barbare Bağları’nın misafirperverliği etken. Turla gitmeyi tercih etmezseniz de ağzınızda güzel tat bırakacak bir gün için Barbare’ye gitmenizi tavsiye ederim. Bu arada bağda konaklama imkanı da mevcut ve fotoğraflarından gördüğüm kadarıyla oldukça güzel odaları var. Web sitesini ziyaret ederek ücretler hakkında bilgi edinebilirsiniz.

Beni facebook ve instagramdan takip edebilirsiniz.

hohhoyyt

Merhaba, ben Deniz Tarhan. Yazılımcıyım, dalarım, kayarım, yemek yaparım, hayal kurarım, seyahat ederim, fotoğraf çekerim, tiyatro severim. Eşine ve oğluna aşık bir anneyim. En büyük CimBom!

You may also like...

Bir Cevap Yazın

BORN TO LAUGH sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et